Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, IMF ve Dünya Bankası'nın Bahar Toplantıları'na katılmak için gittiği Washington'da Enflasyonla mücadele vurgusu yaptı. Aylık enflasyonun düşmeye başladığını yıllık enflasyonun da yılın ikinci yarısından itibaren düşeceğini belirtti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan Amerika Birleşik Devletleri'nde temaslarını sürdürüyor. Bakan Şimşek Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası toplantılarına katılmak için gittiği Washington'da, Uluslararası Finans Enstitüsü tarafından düzenlenen Küresel Görünüm Forumu'nda konuştu. Türkiye'nin politika önceliklerini anlatan Şimşek, Orta Vadeli Plan'ın "güçlü ve güvenilir" bir çerçeveye sahip olduğunu söyledi.
Şimşek, "Program, fiyat istikrarını ve kamu maliyesi disiplinini yeniden sağlamayı aynı zamanda cari açığın azaltılması gibi diğer bazı makroekonomik zorlukları da ele almayı amaçlıyor. Nihai hedef sürdürülebilir yüksek büyüme oranı ve herkes için refah sağlamak." dedi. Kısa vade en önemli zorluğun yüksek enflasyon olduğunu belirten Şimşek, " Maliye politikasıyla merkez bankasının enflasyonla mücadele çabalarını desteklemeye devam edeceğiz." diye konuştu. Şimşek, programın temel amaçlarının fiyat istikrarının sağlanması, rekabetçilik ile verimliliğin artırılması ve yapısal reformlar olduğunu anlattı. Türkiye'de geçen yıl meydana gelen depremlerin bütçede büyük bir açığa neden olduğunu anımsatan Şimşek, açığın azaltılmasına yönelik önemli tedbirler aldıklarını kaydetti.
"ENFLASYONUNUN DÜŞÜRÜLMESİ ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ" Türkiye'nin ana ticaret ortaklarının büyüme beklentilerindeki iyileşmenin dış talebi destekleyeceğini belirten Şimşek, "Cari açık program hedeflerimizin ötesinde daralıyor." diye konuştu. Şimşek, aylık enflasyonun yavaşladığını ve yıllık enflasyonun ise bu yılın ikinci yarısından itibaren düşmeye başlayacağını kaydetti. Bakan Şimşek, "Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz. Bunun işaretlerini zaten aydan aya görüyoruz, ancak yıllık bazdaki eğilimi yılın ikinci yarısında göreceğiz. 2026 yılına kadar enflasyonun tek haneli rakamlara indiğini görmek istiyoruz ve o zamana kadar oldukça kapsamlı yapısal reformları uygulamaya koyacağız." diye konuştu.
"YATIRIMCILARIN SORULARI ARTIK DAHA ÇOK PROGRAMIN DETAYLARINA İLİŞKİN" Şimşek, yatırımcılarla çok sayıda toplantı yaptıklarını belirterek, "Yatırımcıların Türkiye’ye bakış açısı geçen seneye göre değişti. Geçen yıl yatırımcıların ortodoks politikalardan geri adım atılması, programın uygulanmaması ihtimali konusunda şüpheleri vardı. Bu yıl bu konuda neredeyse hiç soru gelmedi. Yani programın sürekliliğine dair soru gelmiyor, artık sorular daha çok programın detaylarına ilişkin oluyor." dedi. Kamu maliyesi alanında Merkez Bankası'nı destekleme konusunda kararlı olduklarını vurgulayan Şimşek, "Programı güçlendireceğiz, ileriye dönük yapısal reformları hızlandıracağız." dedi. Şimşek, "Türk varlıklarına çok güçlü bir ilgi var. Halkı enflasyonun düşeceğine ikna etmemiz gerekiyor. " diye konuştu. Bakan Şimşek, piyasanın enflasyon beklentilerinin ise gelecek 12 ayda yaklaşık yüzde 36 civarında olduğunu belirtti.
"PROGRAM SONUÇLARINI ALMAK İÇİN İSTİKRARLI BİR DÖNEM VAR" Türkiye'de Haziran 2028'e kadar seçim olmadığına işaret eden Şimşek, bunun da program sonuçlarını almak için siyasi istikrar açısından bolca zaman vereceğini söyledi. Şimşek, Türkiye ekonomisinin dayanıklı olduğunu belirterek, ülkede canlı bir özel sektör ve güçlü girişimcilik kültürü bulunduğunu vurguladı. Türkiye'nin emsal ülkelerle karşılaştırıldığında uzun vadede avantajları olduğuna dikkati çeken Şimşek, küresel borçluluğun büyümenin önünde hız kesen bir faktör olduğunu ve Türkiye'nin borcunun gayrisafi yurt içi hasılasına oranının gelişmekte olan ülke ortalamasına kıyasla düşük seyrettiğini kaydetti. Şimşek, ticaretteki parçalanmalara değinerek, jeostratejik rekabet ve jeopolitik gerginliklerin parçalanmalara neden olduğunu anlattı. Türkiye'nin bundan faydalanabilecek en iyi adaylardan biri olduğunu vurgulayan Şimşek, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya ile yakın ilişkilerden bahsetti.
"TÜRK EKONOMİSİN KARBONDAN ARINDIRMAYA KARARLIYIZ" Yeşil dönüşümün Türkiye'nin en büyük önceliklerinden biri olduğuna dikkati çeken Şimşek, geçen yıl itibarıyla kurulu güç kapasitesinin yüzde 55'inin rüzgar, güneş ve hidroelektrik enerjiye dayandığını, inşaatı devam eden nükleer santralin de devreye gireceğini kaydetti. Şimşek, dolayısıyla fosil yakıtlara bağımlılığın giderek azaldığına işaret ederek, "Yeşil dönüşüm ile rekabet gücü ve üretkenliği artırmaya yardımcı olacak yatırımlar yoluyla Türk ekonomisini karbondan arındırmaya kararlıyız." diye konuştu.