Aynı fay hattında..

İnşallah 21 Mart'a nazire yapan bir gecenin içine girmeyiz... Kısa metraj çekelim fişi, bitsin gitsin... Yoksa çoğu yorgun yürek dayanamaz bu ıstıraba... Bu gecenin dişlerine tanıklık etmek isteyen binlerce taraftarı görüyoruz tribünlerde... Sezonun en kalabalık maçlarından biri diyebiliriz... Bildiği ne kadar silah varsa cepheye taşımış Serdar Topraktepe... Muçi, Kılıçsoy, Rashica, Ghezzal...Salih'le Musrati'yi de 'Cebeci Ocağı' gibi kullanmayı düşünmüş herhalde... ilk 20 dakika bittiğinde maçın hakemi Zorbay Küçük'ün ikili mücadeleye izin vermeyen inisiyatifi rakibe kullanan görüntüsü baya tepki çekti... Beşiktaş sağ tarafı kullanmayı baya bir denedi... Rakibin top çevirmeye dayalı oyununu çoğunlukla bozdu Lakin net bir şekilde daha kaleye gidemedi... Ghezzal'ın son dönemlerde yükselen gayreti, Beşiktaş'ın hücum etkinliğini artırsa da henüz yeterli değil... A.Gücü'nün sert oyununa davetiye çıkaran Zorbay Bey'i ilk yarının kürsüsüne çıkartıyoruz... 18 numaralarının kart görmemesi skandal ötesi... Musrati ve Kılıçsoy'u kenara alan Serdar hoca Muleka ve Gedson'u vurucu tim olarak sahaya sürdü... Temkinli oynuyormuşuz gibi gözüküyor ama kendi kalemiz önünde yaptığımız absürt paslaşmalar saç baş yoldurtacak cinsten... Ghezzal'ın devam edemeyeceği dakika 60... Bu vesileyle Chamberlain huzura geldi... Dakika 70'i gösterdiğinde Amir'in, G.Saray'a attığı golün fay hatları aynı olmak şartıyla; bu sefer de Muçi'nin ayağından hayat bulan golü gecenin en şatafatlı yerine yazabiliriz... O gece Oliveira, bu gece Tolga Ciğerci... Hemen hemen aynı hatalar... Orada direğe, burada kaleciye çarpıp giren top... 1-0... 78-81 dakikaları arasında Beşiktaş'ın son üç senedeki en büyük baskılarından birini seyrettik... Nefes alamadılar... Finali direkte patladı ama 10 numara işti... Ama en güzel on numara iş, hakemin son düdüğüydü.... Bravo takım... Alen Markaryan/akşam