Metehan90
Forum Üyesi
Anzer bitkisi her derde deva
Türkiye,şifalı bitki bakımından oldukça zengin bir ülke. Özellikle Rize İkizdere, Zigana Dağları üzerinde bulunan Anzer yaylasının 2.500-3.000 metre yüksekliğinde yer alan bitkiler her derde deva...
Bitkilerde tedavi, en eski iyileştirme yöntemlerinden birisi. Örneğin, M.Ö. 3000 yıllarında Mezopotamya'da bazı hastalıkların, bitkilerle tedavi edilmeye çalışıldığı Ninova tabletlerinden görülüyor. Anadolu'da ise doğal tedavinin bu kadar yaygın olması, bu topraklarda yetişen bitkilerin ne kadar kıymetli olduğunu da gösteriyor. Bazı bölgeler özellikle endemik bitki açısından son derece zengin. Bu bölgelerin başında Anzer Yaylası geliyor. Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Erdem Yeşilada, yapılan saha çalışmalarında bu bölgede 500 kadar farklı bitki çeşidinin bulunduğunu ve bu bitkilerin 80-90 kadarının ise sadece bu bölgeye özgü (endemik) olduğunun tespit edildiğini söylüyor. Prof. Dr. Erdem, zengin bitki örtüsünün bir yansıması olarak bölgedeki arıların bu çiçeklerden hazırladığı Anzer balının insan sağlığı üzerindeki çeşitli yararları nedeniyle dünya çapında bir ürün haline geldiğine dikkat çekiyor.
BALDAN GELEN SAĞLIK
Anzer balını bilenen diğer ballardan farklı kılan özelliği, arıların nektar topladıkları bazı bitkilerin sadece bu bölgeye ait olması. Bölgede geniş bir yayılış gösteren Ormangülü ya da Komar bunların en önemlileri. Anzer balını farklı kılan bir diğer özellik ise demir ve çinko bakımından çok zengin olması. Yeşilada, iki önemli mineral olan demir ve çinko eksikliğinin kansızlıktan saç dökülmesine kadar pek çok hastalığa neden olduğuna dikkat çekiyor. Yurtiçi ve yurtdışı bir çok bilimsel makalede, Anzer balının yaraların iyileşmesinde etkili olduğu belirtiliyor. Anzer yaylasının Anemon'dan Anzer Kekiğine, Haseki Küpesi'nden, Peygamber Çiçeğine kadar bitkileri de adeta birer şifa kaynağı. Bölgede yetişen özgün çiçeklerden biri de 'Anzer çayı' olarak bilinen kekik türü. Bitkiye kokusunu veren yağın antibiyotik etkisi var. Prof. Dr. Yeşilada, Anzer çayının, boğaz yangılarında (bronşit, tonsilit), yara ve ülserde faydalı olduğunu belirtiyor.
ANZER KEKİĞİ ÇAYI TARİFİ
İnce kıyılmış 1 çay kaşığı kekik, bir fincana konur, üzerine 1 bardak kaynar su ilave edilir. Fincanın ağzı kapalı olarak 10 dk. demlenir, süzülerek sıcak olarak içilir. Öksürükte bal ile tatlandırılabilir. Özellikle kuvvetli antibakteriyel bileşiklerinden dolayı üst solunum yolları enfeksiyonlarında, soğuk algınlığında kullanılabilir. Uçucu yağından öksürük tedavisinde ve sindirim sistemini rahatlatıcı olarak yararlanılır. İltihaplı yaraların temizlenmesinde ve iyileştirilmesinde etkilidir. Yorgunluk ve halsizliklerde banyosu faydalıdır. Zindelik hissi verir. Kekik suyu gargarası ise ağız ve boğaz antiseptiği olarak faydalı.
Türkiye,şifalı bitki bakımından oldukça zengin bir ülke. Özellikle Rize İkizdere, Zigana Dağları üzerinde bulunan Anzer yaylasının 2.500-3.000 metre yüksekliğinde yer alan bitkiler her derde deva...
Bitkilerde tedavi, en eski iyileştirme yöntemlerinden birisi. Örneğin, M.Ö. 3000 yıllarında Mezopotamya'da bazı hastalıkların, bitkilerle tedavi edilmeye çalışıldığı Ninova tabletlerinden görülüyor. Anadolu'da ise doğal tedavinin bu kadar yaygın olması, bu topraklarda yetişen bitkilerin ne kadar kıymetli olduğunu da gösteriyor. Bazı bölgeler özellikle endemik bitki açısından son derece zengin. Bu bölgelerin başında Anzer Yaylası geliyor. Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Erdem Yeşilada, yapılan saha çalışmalarında bu bölgede 500 kadar farklı bitki çeşidinin bulunduğunu ve bu bitkilerin 80-90 kadarının ise sadece bu bölgeye özgü (endemik) olduğunun tespit edildiğini söylüyor. Prof. Dr. Erdem, zengin bitki örtüsünün bir yansıması olarak bölgedeki arıların bu çiçeklerden hazırladığı Anzer balının insan sağlığı üzerindeki çeşitli yararları nedeniyle dünya çapında bir ürün haline geldiğine dikkat çekiyor.
BALDAN GELEN SAĞLIK
Anzer balını bilenen diğer ballardan farklı kılan özelliği, arıların nektar topladıkları bazı bitkilerin sadece bu bölgeye ait olması. Bölgede geniş bir yayılış gösteren Ormangülü ya da Komar bunların en önemlileri. Anzer balını farklı kılan bir diğer özellik ise demir ve çinko bakımından çok zengin olması. Yeşilada, iki önemli mineral olan demir ve çinko eksikliğinin kansızlıktan saç dökülmesine kadar pek çok hastalığa neden olduğuna dikkat çekiyor. Yurtiçi ve yurtdışı bir çok bilimsel makalede, Anzer balının yaraların iyileşmesinde etkili olduğu belirtiliyor. Anzer yaylasının Anemon'dan Anzer Kekiğine, Haseki Küpesi'nden, Peygamber Çiçeğine kadar bitkileri de adeta birer şifa kaynağı. Bölgede yetişen özgün çiçeklerden biri de 'Anzer çayı' olarak bilinen kekik türü. Bitkiye kokusunu veren yağın antibiyotik etkisi var. Prof. Dr. Yeşilada, Anzer çayının, boğaz yangılarında (bronşit, tonsilit), yara ve ülserde faydalı olduğunu belirtiyor.
ANZER KEKİĞİ ÇAYI TARİFİ
İnce kıyılmış 1 çay kaşığı kekik, bir fincana konur, üzerine 1 bardak kaynar su ilave edilir. Fincanın ağzı kapalı olarak 10 dk. demlenir, süzülerek sıcak olarak içilir. Öksürükte bal ile tatlandırılabilir. Özellikle kuvvetli antibakteriyel bileşiklerinden dolayı üst solunum yolları enfeksiyonlarında, soğuk algınlığında kullanılabilir. Uçucu yağından öksürük tedavisinde ve sindirim sistemini rahatlatıcı olarak yararlanılır. İltihaplı yaraların temizlenmesinde ve iyileştirilmesinde etkilidir. Yorgunluk ve halsizliklerde banyosu faydalıdır. Zindelik hissi verir. Kekik suyu gargarası ise ağız ve boğaz antiseptiği olarak faydalı.