Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022'de 43 işçinin hayatını kaybettiği, 9 işçinin yaralandığı patlamaya ilişkin 8'i tutuklu 23 sanığın yargılanmasına başlandı. Bartın Ağır Ceza Mahkemesince Bartın Adliyesi'nde özel olarak oluşturulan salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları ile taraf avukatları katıldı. Adliye içi ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı. Kimlik tespiti ve iddianame özetinin okunmasının ardından söz alan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, Bartın Barosu Başkanı Ferhat Parlatır ve bir kısım müştekiler avukatı Evren İşler, davanın görüleceği daha sağlıklı bir alanın belirlenmesi için duruşmanın ertelenmesi talep etti. Söz verilen İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç, Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün ile Türkiye Tabipler Birliği ve Çağdaş Hukukçular Derneği avukatları, davaya katılma talebinde bulundu. Duruşma öncesi bazı müştekiler ile patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları, sanıklara duruşma salonuna getirildikleri esnada tepki gösterdi. Aranın ardından savunma yapan tutuklu sanık TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, kazada vefat edenlere başsağlığı diledi. Özdemir, 1986'dan beri TTK'de çalıştığını belirterek "2017 Haziran'dan beri müessese müdürüyüm. Aspiratör modernizasyonu meselesi konusuna gelince, maden işletmelerinde normalde emici aspiratör kullanılır. 2015'te çıkan yönetmelikle üfleyici aspiratör kullanılması kabul edilmiştir, bu sadece yönetmelik olarak istenmiştir. Tarafımızdan bu konunun yazısı 2018'de genel müdürlüğe yazıldı ve yatırım programına konmuştur. Bundan sonraki bütün süreçler genel müdürlük tarafından yapılmaktadır. Müessese olarak görevimiz, malzemelerin yatırıma alınması için yazı yazmaktır. Diğer görevler genel müdürlük tarafındadır." diye konuştu.
"HER YIL ELEMAN İHTİYACIMIZ TTK'YA BİLDİRİLMİŞTİR"
Müessesenin iş sağlığı ve iş güvenliği yönetmenliği maddelerine göre kontrol sondajlarının yapıldığını dile getiren Özdemir, "Kömür tozuyla ilgili mücadele konusunda da taş tozu ve çimento gibi gerekli çalışmalar yapılmıştır. Eleman eksikliği konusu da TTK'de norm kadro çalışmaları yapılmış ve bitirilmiştir. Her yıl eleman ihtiyacımız TTK Genel Müdürlüğümüze bildirilmiştir." şeklinde konuştu. Sanık Özdemir, müessesenin iş güvenliği uzmanı olarak sayısal sıkıntısının bulunmadığını aktararak "İşçi ilk işe başladığında kurs açıyoruz ve eğitim veriyoruz. İş sağlığı ve iş güvenliği eğitimi almaktadırlar. Daha sonra ocak içerisinde pratik eğitim de olmakta, daha sonra çalışmaya başlamaktadır." dedi.
"HER 6 AYDA BİR ACİL DURUM TATBİKATLARI GERÇEKLEŞTİRİLDİ" Müessesede her 6 ayda bir acil duruma yönelik tatbikatların gerçekleştiğini aktaran Özdemir, belli bir senaryo ve kaçış planı oluşturulduğunu anlattı. Sanık Özdemir, dosyadaki bilirkişinin Amerika standartlarını baz aldığını savunarak "Biz Avrupa Birliği standartlarına tabiyiz, bu çelişki arz etmektedir. Bilirkişi yaptığı değerlendirmede öznel değerlendirmeye girmiştir." iddiasında bulundu. Savunmasını tamamlamasının ardından sanık Özdemir'in çapraz sorgusuna geçildi.
LAÐIMCIYI SORUMLU TUTTU Mahkeme Başkanı'nın, "Sana göre bu kaza nasıl oldu?" sorusuna, Özdemir, "Lağım atıldıktan sonra yarım saat beklemek gerekiyor, acele varmış gibi düşünüyorum. Net bir şey konuşamıyoruz. Yer altı açıldıktan sonra daha net kararın verilmesinin uygun olacağını düşünüyorum." ifadesini kullandı. Müşteki ve sanık avukatlarının sorularını da yanıtlayan Özdemir, Sayıştay Raporu'nda yer alan eksikliklerle ilgili çalışma yapılıp yapılmadığı konusunda, mevcut aspiratörün genel ocak havalandırmasını sağladığını ileri sürdü. Tutuklu sanık Özdemir, "Üretim miktarı ile ilgili size bilgi veriliyor mu?" sorusunu, "Satılabilir kömür ve günlük üretilen kömür miktarını alıyorum. 2021 nisan, temmuz, eylül ve ekim aylarında satılabilir 200-250 tondu. Son 1 yılda zaman zaman üretimde azalma ve artma oldu." şeklinde yanıtladı. Tahlisiye ekibinin olup olmadığına ilişkin ise Özdemir, "Tahlisiye kursu görmüş arkadaşlarımız var, tam rakamını hatırlamıyorum. Bu arkadaşlarımız 3 ayrı vardiyaya yayılmış vaziyette ve üretimde çalışıyorlar." diye konuştu. Sanık Özdemir, olay günü ne yaptığına dair soru üzerine, "Haberi alır almaz geldim. Girmesi gerekenleri ve diğer yerlerden gelen kurtarma ve tahlisiye ekiplerini soktum, diğerlerini sokmadım. Ocaktan istenen malzemeleri yönlendirdim." şeklinde konuştu.
ASPİRATÖRÜN BOZUK OLMASI Aspiratöre neden ihtiyaç duyulduğu ve bozuk olduğuna ilişkin bilgisi sorulan Özdemir, şunları kaydetti: "Bizdeki tüm havalandırmalar emici. 2015'te yapılan yönetmenlik değişikliğinden dolayı üfleyici aspiratör istenmiştir. Mevzuatı yerine getirmek için ihtiyaç duyuldu. Bu mevzuatın neden konduğu konusunda bir bilgim yok. (Aspiratörün bozuk olması) Olaydan sonra haberim oldu. Kelepçesi çıkmış, takılacakmış ama diğer 3 pervane çalışıyordu, onula devam edilmiş. Olaydan sonra bozuk olduğunu öğrendim." Haftada ya da 10 günde bir kontrol için ocağa indiğini anlatan Özdemir, "Merkezi gaz izleme olarak bana günlük rapor gelmez. Elle yapılan ölçüm değerleri bana günlük iş güvenliği şube müdürlüğünden tablo olarak gelir." dedi. Mahkeme heyeti, diğer sanıkların savunmalarının alınması için duruşmaya yarına kadar ara verdi. AMASRA'DAKİ MADEN FACİASI Bartın'ın Amasra ilçesindeki TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim Cuma günü saat 18.15 sıralarında meydana gelen patlamada 41 işçi hayatını kaybetmiş, 11 işçi yaralanmıştı. Bir işçi sevk edildiği hastanede 4 Kasım 2022'de, bir işçi de patlamadan 173 gün sonra yaşamını yitirmişti. Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir'in de bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı. Şüphelilerden TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural ile kartiyelerden (birkaç üretim ünitesinden oluşan ocak) sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan tutuklanmış; 4 şüpheliye adli kontrol hükümleri uygulanmış, şüphelilerden 3'ü çıkarıldıkları hakimlikçe, 9'u savcılık sorgularının ardından serbest bırakılmıştı. Bu şüpheliler arasında yer alan bir kişi hakkında da soruşturma sürecinde "takipsizlik" kararı verilmişti. İddianamede, tutuklu sanıklar Özdemir, Ekmekci, Soylu ve Tural hakkında 42 kez "olası kastla öldürme" suçundan toplam 840 yıldan 1050 yıla kadar, 4 kez "olası kastla yaralama" suçundan da toplam 4 yıl 16 aydan 12 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Bu 4 sanığın iki suçtan toplam 844 yıl 16 aydan 1062'şer yıla kadar hapsi istenen iddianamede, diğer 4'ü tutuklu 19 sanığın ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapsi isteniyor.
Misafirler için gizlenen link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.