'Allah sabır versin!'

Gelinen nokta için söylenebilecek tek söz, üstteki başlık olsa gerek. Düşünsenize üç maçtır gol atamayan bir takım… Koca ilk yarı boyunca sadece yüzde 10 gol beklentisi gibi bir istatistik rakamı ortaya çıkmış. Sadece bu bile Beşiktaş'ın halini gözler önüne seriyor. Peki neden böyle? Futbolcular (Rashica hariç) sezonu kafalarında bitirmişler. Sadece idmana gidiyorlar, maça çıkıyorlar ve işlerini bitiriyorlar. 'Beşiktaş'a ne katkı sağlayabiliriz, bu taraftarı nasıl mutlu ederiz' diye bir düşünceleri yok. Alınacak mevkiler çok açık bir şekilde belliyken ve transfer 9 Şubat'ta bitecekken, sadece Svensson transfer edildi. O da Rosier'in çok altında bir oyuncu! Kaliteli futbol, kaliteli bir ekiple oynanır. Siyah-beyazlı takımda kalitenin 'k'sı bile yok. Transfer yapacaksanız kalan günlerde 9-10 tane futbolcu almalısınız. 'Biz bu ligi bitirdik' diyorsanız da bunu resmen açıklayın. Boşuna taraftar yağmurda-çamurda, soğuk havada maça gitmesin, bu eziyeti çekmesin. Yeni teknik direktör Santos bile kısa sürede umudunu kaybetmiş bir yüz ifadesi ile maçı izliyor. Sonuçla ilgili bir şey düşündüğünü sanmıyorum. Genç oyuncuları sahaya sürerek o da yönetime belki de bir mesaj verdi: Hani verdiğiniz sözler… Özetle; Beşiktaş'ın büyük takım ayarlarına dönmesi için ciddi bir psikolojik tedavi içine girmesi lazım. Bunu yapabilecek güç ya da kişiler var mı bilmiyorum. Çünkü sorunun tamamen kafada olduğu çok net. Bu durumda takımı protesto etmek de kimseye bir fayda sağlamaz. Çünkü sezon başından beri taraftar bunu her yaptığında Beşiktaş daha da dibe indi. Gelelim Beşiktaş'ın iptal edilen penaltısına. Burada Beşiktaş'ın haykırışı doğru. İki haftadır siyah-beyazlı takım adına ciddi hakem hataları yapılıyor. Murat Özbostan | Sabah