Akdeniz'de istilacı tür sayısı artıyor | "Tropikalleşmeye doğru gidiyoruz"

Kızıldeniz'den gelip Akdeniz'e yerleşen istilacı deniz türlerinin sayısında artış bekleniyor. Akdeniz Üniversitesi'nden (AÜ) Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, istilacı türlerin sayısının 5 yıl içinde 90'a ulaşacağını söyledi. Gökoğlu, "Küresel ısınmayla birlikte deniz suyunun ısınmasının ardından tropikalleşmeye doğru gidiyoruz." diye konuştu.

Kızıldeniz'den Süveyş Kanalı'nı geçerek Akdeniz'e gelen istilacı türlerin popülasyonu her geçen gün artıyor. Kızıldeniz'den gelerek Akdeniz'e yerleşen ve başta kendi türleri olmak üzere balıkları yiyerek popülasyona, ağları keskin dişleriyle kopararak da balıkçılara zarar veren balon balığı, kayalık bölgede yaşayan ve zehirli dikenleriyle dikkat çeken aslan balığı ile diğer balıklar, körfezi kendilerine yurt edindi.Popülasyonu hızla artan bu zararlı balıklarla mücadele kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı, avcılığı teşvik için çalışmalar yürütüyor.Bu çalışmalara rağmen Kızıldeniz kaynaklı türlerin sayısı giderek artıyor.2021 yılında 65 olan tür sayısı, bugün itibarıyla 70'e ulaştı. AÜ Su Ürünleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, balık türlerinin popülasyonunda azalma olmadığını söyledi. Akdeniz'in suyunun giderek ısınmasıyla yeni türlere kapı açtığını belirten Prof. Dr. Gökoğlu, daha fazla türün yakın zamanda Akdeniz ve Ege kıyılarında görülebileceğini söyledi. Prof. Dr. Gökoğlu şöyle konuştu:"Azalma yok. Balon balıkları da aslan balıkları da duruyor. Yeni türlerin girişi de devam ediyor. Küresel ısınmayla birlikte deniz suyunun ısınmasının ardından tropikalleşmeye doğru gidiyoruz. Bu nedenle yeni türlerin girişi devam edecek. Yerli türler de çekiliyor. Sahilde vatandaşın tekir barbunu dediği yerli türün yerini, Kızıldeniz'den gelen bir barbun türü aldı. Bunu net şekilde görüyoruz. Tür çeşitliliği 70'e ulaştı. Yeni giren istiridye türleri var. İskenderun ve İsrail kıyılarında 100'ü geçti tür sayısı. Burada 5 yıl içinde 90'a ulaşır." Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, tür çeşitliliğinin artmasında küresel ısınmanın en büyük faktör olması nedeniyle lokal çözümlerin çok fayda getirmeyeceğini bildirdi.Dünya genelinde çevresel faktörlerin korunması ve iyileştirilmesinin ön planda olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Gökoğlu, "Akarsulardan Akdeniz'e su verilmesi lazım. Barajlar kurup önünün kesilmemesi lazım. Akdeniz'i destekleyen akarsuları sürekli tüketiyoruz. Denize temiz ve tatlı su girişi olmalı. Dünyayı soğutma çalışmaları yapmamız lazım." ifadelerini kullandı.