Afrikalı bir papağan Fransız bir horozun saldırısına uğramıştı geçtiğimiz yıl Eylül aylarında. Horoz, Fransızlar için mühim bir hayvan. Fransa'nın inatçı ruhunu temsil ediyormuş! Hatta bu günlerde Dünya Kupası maçlarını takip edenler de bilirler, Fransa milli takımının formasında da yer alır bu horoz simge olarak. Neyse olaya dönersem, bu saldırı Paris'te çok şık bir otelin toplantı salonunda yapılan basın toplantısı sırasında gerçekleşmişti. Fransız Gal cinsi horoz, taaa Afrika'dan gelen bir papağanı kendi memleketinde istememişti anlaşılan. Onu bir güzel gagalamış ve her yer kan revan içinde kalmıştı. Ertesi gün Paris basınında manşetler bu olayı anlatıyordu.
İşin en ilginç tarafı da buradaki horoz ve papağanın gerçek değil gerçekçi birer kukla olmasıydı.
Ne demek istiyorum? Gelin olayı baştan anlatayım.
Bu hafta Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali etkinliği kapsamında 20 ye yakın film izledim. Online olarak gösterimde olan filmlerden biri de yukarıda anlattığım hikaye ile "TOTAL FELAKET" in senaryosunu oluşturuyordu.
Film bir belgesel tadında hazırlanmış, tamamen kurgu. Konusu, bir protesto gösterisi aslında. Kukla sanatçılarından ve petrol devi Total yöneticilerini taklit eden oyunculardan oluşan bir kadro, komik bir şekilde "ölümcül bir ekolojik felaket" olarak nitelendirilen Doğu Afrika Petrol Boru Hattı (EACOP) yatırımcısı TOTAL firmasını protesto ediyorlar.
Yönetmenliği, Keil Orion Troisi ve Molly Gore, tarafından yapılan film, kukla sanatçılarının bir papağan ve horoz figürünü hazırlık görüntüleri ile başlıyor. Papağanın bir tarafına basınca sağından solundan sular fışkırıyor. Önce bu düzenek ile papağanın ağlatılacağını sandım, ama değilmiş; toplantı sonunda anlaşılıyor ancak ne olduğu. ABD'de hazırlanan bu ekip, tüm çalışmaları tamamladıktan sonra Paris'e doğru yola çıkıyorlar. Paris'te çok şık bir otelin şık bir salonunda basın toplantısı organize ediyorlar. Basın mensuplarını ve ilgili kişileri davet ediyorlar. Daveti yaparken basın mensuplarına canlı olmayan hayvanlarla bir protesto toplantısı olduğunu söylüyorlar, ancak diğer yetkili ve etkili kişilere söylemiyorlar. Hatta onlara, TOTAL firmasının "karbon nötr" hayvan transferini sağlayacak olan "ReHabitat" projesinin tanıtımı yapılacağı bilgisi veriliyor.
Şık basın toplantısı başlıyor. Kürsüde TOTAL firması yetkilisi olduğu imajı verilen bir Fransız ve bir de Afrikalı yetkili yerlerini alıyorlar. Yaklaşık 1.445 kilometre boyunca uzanan Doğu Afrika Ham Petrol Boru Hattı'nın yerel topluluklar ve vahşi yaşam için olumsuz bir sonuç doğurmaması için şahane bir projeleri olduğunu söylüyorlar. "ReHabitat" adı ile açıklanan projenin temel mantığı, bölgedeki hayvanlar ve insanlar için hazırlanan bir "Nuh'un Gemisi"dir. Mizansenden haberi olmayan, bu toplantının gerçek bir proje tanıtım toplantısı olduğunu sanan katılımcılar ilk şoku burada yaşıyorlar.
Nuh'un Gemisi;200 metre uzunluğunda ve 40 metre genişliğindeki bu gemi, yelkenleri sayesinde "karbon nötr" ulaşım sağlayacaktır. En önemlisi de Doğu Afrika'nın yabani hayvanları Fransız habitatlarına güvenle yerleştirileceklerdir. Hatta, Ugandalı ve Tanzanyalı köylüler de boru hattında işleyici ve Nuh'un gemisinde denizci olarak çalışacaklardır.
Toplantıya katılanların yüzündeki "Acaba?" yı yönetmen çok iyi yakalamış. Ancak bir de Afrika'dan getirildiği söylenilen papağanın kafesinin üzerindeki örtü açılıp, yanına yine kukla olan Fransız Gal horozu yaklaştırılınca, o yüzlerdeki şaşırma ifadesi dehşete dönüşüyor. Çünkü, güya horoz tarafından gagalanan papağan, hani en başta su fışkırtıyor demiştim ya, işte o an itibari ile sağa sola kırmızı bir sıvı fışkırtıyor. Tabi oradakiler o sıvıyı kan zannediyorlar. Bu sahnenin daha fazla görülmesini, yine güya istemeyen papağının sahibi tekrar kafesin üzerini örtünce o bembeyaz örtü kıpkırmızı olur. Basın toplantısında olup bu mizansenden haberi olmayanlar, dehşetle toplantıyı terk ederken, ertesi gün Fransız basını bu olayı manşetlere taşır.
Aktivistlerin isteği olmuştur, tüm projektörler bir kez daha TOTAL'ın projesi üzerine çevrilmiştir. Çünkü projenin karşısında olan uzmanlara göre, çevre örgütlerine göre, bu proje hayata geçer ise bir çok hayvanın, bitkinin ve insanın hayatı tehlike altına girecektir. Proje "ölümcül bir ekolojik felakettir"
Bu filmi izledikten sonra ben de bu haftaki yazımı bu proje üzerine kurdum.
Uganda'dan Tanzanya'ya ulaşan Doğu Afrika Ham Boru Hattı'nın başlamasına ilişkin protokolü geçtiğimiz yıl nisan ayında Tanzanya Cumhurbaşkanı Suluhu, Uganda Cumhurbaşkanı Museveni ve Total Enerji CEO'su Pouyanne, Uganda'da bir araya gelerek imzalamışlardı. Proje onlara göre, bir çok kişiye istihdam sağlayacak ve bölgeye refah gelecek. Bulunan petrol rezervi ülkeye her yıl 800 milyon dolar kazandıracak ve ülkenin yüzde 4.7 lik büyüme oranı ikiye katlanacak.
Oysa çevre örgütleri ve iklim bilim uzmanları projeyi daha farklı değerlendiriyor. Evet milyon dolarlar kazanılacak hatta bir çok kişiye de iş sağlayacak olan bu proje, binlerce aileyi ve çiftçiyi topraklarından çıkarmakla tehdit ediyor. 40 milyondan fazla insanın içme suyu ve gıda üretimi için güvendiği Victoria Gölü havzası da dahil olmak üzere hem Uganda hem de Tanzanya'daki su kaynakları ve sulak alanlar için önemli riskler oluşturuyor.
Proje kapsamında 400'den fazla petrol kuyusunun açılması planlanan Murchison Şelaleleri Ulusal Parkını, Afrika'nın mücevherlerinden biri olarak değerlendiren uzmanlar, Afrika'nın tam kalbinden geçen, dünyanın en uzun ısıtılmış petrol boru hattının inşa edilmesinden endişe duyuyorlar. Üstelik iklim krizinin önlenebilmesi adına tüm dünya acilen fosil yakıtlardan uzaklaşmaya çalışırken, Fransız Petrol firması TOTAL ile çoğunluğu devlete ait olan Çin Ulusal Açık Deniz Petrol Şirketi (CNOOC) ortaklığı ile yapılması planlanan boru hattı, çok sayıda biyolojik çeşitliliği ve fil, aslan, şempanze gibi hayvanların yaşam alanlarını tehdit ediyor.
EACOP'un, her yıl 34 milyon tondan fazla karbon emisyonu üreteceği öngörülürken "dünyanın neye ihtiyacı var?" sorusunu bir kez daha bir kez daha sormak gerekiyor.
Bu soruyu soranlar #StopEACOP kampanyası altında birleşmiş durumda. Kampanyanın yarattığı baskının ardından, Afrika Kalkınma Bankası boru hattını finanse etme niyeti olmadığını açıkladı. Yatırımcı şirketler, EACOP projesini hayata geçirmek için yaklaşık 3 milyar dolarlık bir kredi arıyor. Çünkü dünyadaki en uzun ısıtılmış petrol boru hattını inşa etmek pahalı bir iş ve Total ile CNOOC bu işi yürütebilecek finansı bulma çabasındalar. Ticari bankalar, kamu finansörleri, müteahhitler ve sigorta gibi dünyanın dört bir yanındaki diğer aktörlerin desteğine ihtiyaçları var.
100.000 den fazla insanın yaşam alanını direk etkileyecek olan ve arkasında %62 hisse ile Total, %15 ile Uganda National Oil Company, %15 ile Tanzania Petroleum Development Corporation ve %8 ile Çin firması CNOOC'un hissedar olduğu projenin son durumu ise şu;
Örneğin 10-25 Aralık tarihlerinde, boru hattı güzergahı boyunca seçilen köylerde, "Cinsiyete Dayalı Şiddet Karşıtı Eylemler" organize etmiş. Çocuk haklarının korunması, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesi ile kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti durdurmak için önümüzdeki hafta itibari ile bazı projeler başlatacaklarını, etkinliklerin, inşaat işlerinin başlamasından hemen önce, Şubat 2023'ün sonunda tamamlanacağını duyurdular.
Yine bu şirket o bölgede bulunan Kabajjo Memorial Junior School ile bir mutabakat imzaladı. Toplam 300 öğrencisi olan okulun en az yarı mevcudu, 174 öğrencisi boru hattı boyunca yerleşmiş olan köylerde yaşıyorlar. Mutabakata göre, şirket o bölgedeki öğrencilerin eğitim standartlarını iyileştirmeyi amaçlıyor. Ayrıca öğretmenler için bir personel odası, kütüphane, mutfak vaat ediyor. Hatta ve hatta bir su deposu, yemek odası olarak işlev görecek ek bir sınıf bile yapacaklarını açıklamışlar. Hala yeterli değil ise bu yapılanlar, bir de kız ve erkek çocuklar için yeni tuvaletler planlanmış.
Tuvalet de varsa vaat edilenler arasında daha ne isteyebilir ki bir Afrikalı. Evinizi, köyünüzü, hayvanlarınızı, bitkilerinizi alıyoruz elinizden ama tuvalet veriyoruz, temiz su veriyoruz. Ama bilmiyor ki koca boru hattının yetkilileri; bugün insanoğlu yok olursa arılar bunun farkında olmayacaklar ama arılar yok olursa insanlar onların yok olduğunu fark edecekler.
'Eğer arılar ölürse sonraki yıllarda insanlar da ölür" Einstein
İşin en ilginç tarafı da buradaki horoz ve papağanın gerçek değil gerçekçi birer kukla olmasıydı.
Ne demek istiyorum? Gelin olayı baştan anlatayım.
Bu hafta Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali etkinliği kapsamında 20 ye yakın film izledim. Online olarak gösterimde olan filmlerden biri de yukarıda anlattığım hikaye ile "TOTAL FELAKET" in senaryosunu oluşturuyordu.
Film bir belgesel tadında hazırlanmış, tamamen kurgu. Konusu, bir protesto gösterisi aslında. Kukla sanatçılarından ve petrol devi Total yöneticilerini taklit eden oyunculardan oluşan bir kadro, komik bir şekilde "ölümcül bir ekolojik felaket" olarak nitelendirilen Doğu Afrika Petrol Boru Hattı (EACOP) yatırımcısı TOTAL firmasını protesto ediyorlar.
Yönetmenliği, Keil Orion Troisi ve Molly Gore, tarafından yapılan film, kukla sanatçılarının bir papağan ve horoz figürünü hazırlık görüntüleri ile başlıyor. Papağanın bir tarafına basınca sağından solundan sular fışkırıyor. Önce bu düzenek ile papağanın ağlatılacağını sandım, ama değilmiş; toplantı sonunda anlaşılıyor ancak ne olduğu. ABD'de hazırlanan bu ekip, tüm çalışmaları tamamladıktan sonra Paris'e doğru yola çıkıyorlar. Paris'te çok şık bir otelin şık bir salonunda basın toplantısı organize ediyorlar. Basın mensuplarını ve ilgili kişileri davet ediyorlar. Daveti yaparken basın mensuplarına canlı olmayan hayvanlarla bir protesto toplantısı olduğunu söylüyorlar, ancak diğer yetkili ve etkili kişilere söylemiyorlar. Hatta onlara, TOTAL firmasının "karbon nötr" hayvan transferini sağlayacak olan "ReHabitat" projesinin tanıtımı yapılacağı bilgisi veriliyor.
Şık basın toplantısı başlıyor. Kürsüde TOTAL firması yetkilisi olduğu imajı verilen bir Fransız ve bir de Afrikalı yetkili yerlerini alıyorlar. Yaklaşık 1.445 kilometre boyunca uzanan Doğu Afrika Ham Petrol Boru Hattı'nın yerel topluluklar ve vahşi yaşam için olumsuz bir sonuç doğurmaması için şahane bir projeleri olduğunu söylüyorlar. "ReHabitat" adı ile açıklanan projenin temel mantığı, bölgedeki hayvanlar ve insanlar için hazırlanan bir "Nuh'un Gemisi"dir. Mizansenden haberi olmayan, bu toplantının gerçek bir proje tanıtım toplantısı olduğunu sanan katılımcılar ilk şoku burada yaşıyorlar.
Nuh'un Gemisi;200 metre uzunluğunda ve 40 metre genişliğindeki bu gemi, yelkenleri sayesinde "karbon nötr" ulaşım sağlayacaktır. En önemlisi de Doğu Afrika'nın yabani hayvanları Fransız habitatlarına güvenle yerleştirileceklerdir. Hatta, Ugandalı ve Tanzanyalı köylüler de boru hattında işleyici ve Nuh'un gemisinde denizci olarak çalışacaklardır.
Toplantıya katılanların yüzündeki "Acaba?" yı yönetmen çok iyi yakalamış. Ancak bir de Afrika'dan getirildiği söylenilen papağanın kafesinin üzerindeki örtü açılıp, yanına yine kukla olan Fransız Gal horozu yaklaştırılınca, o yüzlerdeki şaşırma ifadesi dehşete dönüşüyor. Çünkü, güya horoz tarafından gagalanan papağan, hani en başta su fışkırtıyor demiştim ya, işte o an itibari ile sağa sola kırmızı bir sıvı fışkırtıyor. Tabi oradakiler o sıvıyı kan zannediyorlar. Bu sahnenin daha fazla görülmesini, yine güya istemeyen papağının sahibi tekrar kafesin üzerini örtünce o bembeyaz örtü kıpkırmızı olur. Basın toplantısında olup bu mizansenden haberi olmayanlar, dehşetle toplantıyı terk ederken, ertesi gün Fransız basını bu olayı manşetlere taşır.
Aktivistlerin isteği olmuştur, tüm projektörler bir kez daha TOTAL'ın projesi üzerine çevrilmiştir. Çünkü projenin karşısında olan uzmanlara göre, çevre örgütlerine göre, bu proje hayata geçer ise bir çok hayvanın, bitkinin ve insanın hayatı tehlike altına girecektir. Proje "ölümcül bir ekolojik felakettir"
Bu filmi izledikten sonra ben de bu haftaki yazımı bu proje üzerine kurdum.
Uganda'dan Tanzanya'ya ulaşan Doğu Afrika Ham Boru Hattı'nın başlamasına ilişkin protokolü geçtiğimiz yıl nisan ayında Tanzanya Cumhurbaşkanı Suluhu, Uganda Cumhurbaşkanı Museveni ve Total Enerji CEO'su Pouyanne, Uganda'da bir araya gelerek imzalamışlardı. Proje onlara göre, bir çok kişiye istihdam sağlayacak ve bölgeye refah gelecek. Bulunan petrol rezervi ülkeye her yıl 800 milyon dolar kazandıracak ve ülkenin yüzde 4.7 lik büyüme oranı ikiye katlanacak.
Oysa çevre örgütleri ve iklim bilim uzmanları projeyi daha farklı değerlendiriyor. Evet milyon dolarlar kazanılacak hatta bir çok kişiye de iş sağlayacak olan bu proje, binlerce aileyi ve çiftçiyi topraklarından çıkarmakla tehdit ediyor. 40 milyondan fazla insanın içme suyu ve gıda üretimi için güvendiği Victoria Gölü havzası da dahil olmak üzere hem Uganda hem de Tanzanya'daki su kaynakları ve sulak alanlar için önemli riskler oluşturuyor.
Proje kapsamında 400'den fazla petrol kuyusunun açılması planlanan Murchison Şelaleleri Ulusal Parkını, Afrika'nın mücevherlerinden biri olarak değerlendiren uzmanlar, Afrika'nın tam kalbinden geçen, dünyanın en uzun ısıtılmış petrol boru hattının inşa edilmesinden endişe duyuyorlar. Üstelik iklim krizinin önlenebilmesi adına tüm dünya acilen fosil yakıtlardan uzaklaşmaya çalışırken, Fransız Petrol firması TOTAL ile çoğunluğu devlete ait olan Çin Ulusal Açık Deniz Petrol Şirketi (CNOOC) ortaklığı ile yapılması planlanan boru hattı, çok sayıda biyolojik çeşitliliği ve fil, aslan, şempanze gibi hayvanların yaşam alanlarını tehdit ediyor.
EACOP'un, her yıl 34 milyon tondan fazla karbon emisyonu üreteceği öngörülürken "dünyanın neye ihtiyacı var?" sorusunu bir kez daha bir kez daha sormak gerekiyor.
Bu soruyu soranlar #StopEACOP kampanyası altında birleşmiş durumda. Kampanyanın yarattığı baskının ardından, Afrika Kalkınma Bankası boru hattını finanse etme niyeti olmadığını açıkladı. Yatırımcı şirketler, EACOP projesini hayata geçirmek için yaklaşık 3 milyar dolarlık bir kredi arıyor. Çünkü dünyadaki en uzun ısıtılmış petrol boru hattını inşa etmek pahalı bir iş ve Total ile CNOOC bu işi yürütebilecek finansı bulma çabasındalar. Ticari bankalar, kamu finansörleri, müteahhitler ve sigorta gibi dünyanın dört bir yanındaki diğer aktörlerin desteğine ihtiyaçları var.
100.000 den fazla insanın yaşam alanını direk etkileyecek olan ve arkasında %62 hisse ile Total, %15 ile Uganda National Oil Company, %15 ile Tanzania Petroleum Development Corporation ve %8 ile Çin firması CNOOC'un hissedar olduğu projenin son durumu ise şu;
- Yatırımı inşa edecek şirket EACOP Ltd Şti. 1 Şubat 2022 tarihi ile kurulumunu resmen tamamladı.
- 2023 yılında inşaatın, 2025 yılında da üretimin başlaması öngörülüyor
Örneğin 10-25 Aralık tarihlerinde, boru hattı güzergahı boyunca seçilen köylerde, "Cinsiyete Dayalı Şiddet Karşıtı Eylemler" organize etmiş. Çocuk haklarının korunması, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesi ile kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti durdurmak için önümüzdeki hafta itibari ile bazı projeler başlatacaklarını, etkinliklerin, inşaat işlerinin başlamasından hemen önce, Şubat 2023'ün sonunda tamamlanacağını duyurdular.
Yine bu şirket o bölgede bulunan Kabajjo Memorial Junior School ile bir mutabakat imzaladı. Toplam 300 öğrencisi olan okulun en az yarı mevcudu, 174 öğrencisi boru hattı boyunca yerleşmiş olan köylerde yaşıyorlar. Mutabakata göre, şirket o bölgedeki öğrencilerin eğitim standartlarını iyileştirmeyi amaçlıyor. Ayrıca öğretmenler için bir personel odası, kütüphane, mutfak vaat ediyor. Hatta ve hatta bir su deposu, yemek odası olarak işlev görecek ek bir sınıf bile yapacaklarını açıklamışlar. Hala yeterli değil ise bu yapılanlar, bir de kız ve erkek çocuklar için yeni tuvaletler planlanmış.
Tuvalet de varsa vaat edilenler arasında daha ne isteyebilir ki bir Afrikalı. Evinizi, köyünüzü, hayvanlarınızı, bitkilerinizi alıyoruz elinizden ama tuvalet veriyoruz, temiz su veriyoruz. Ama bilmiyor ki koca boru hattının yetkilileri; bugün insanoğlu yok olursa arılar bunun farkında olmayacaklar ama arılar yok olursa insanlar onların yok olduğunu fark edecekler.
'Eğer arılar ölürse sonraki yıllarda insanlar da ölür" Einstein