• Vaynet.net, Türkçe içerikli genel forum sitesi ve eğlenceli paylaşım sitesi olarak kullanıcılara keyifli ve etkileşim dolu bir forum deneyimi sunuyor. Forum sitemizde merak ettiğiniz sorulara cevap bulabilir ve bildiğiniz konularda da diğer forum üyelerimize yardımcı olabilirsiniz.

    Foruma katılmak için BURAYA TIKLAYIN

Adnan Menderes'in İdamı | 17 Eylül 1961

Metehan90

Forum Üyesi
Katılım
11 Nis 2024
Mesajlar
634
Puanları
0
Yaş
36
Konum
Ankara
Cinsiyet
Erkek
aZgvuxH.png


Adnan Menderes, 27 Mayıs 1960 tarihli askerî darbe sırasında Eskişehir'de tutuklanarak önce Ankara'daki Kara Harp Okuluna, sonrasında 1 Haziran 1960 tarihinde ise Yassıada'ya getirildi. Daha sonra geçen sürede ise çok sayıda Demokrat Parti üyesi adaya getirildi. Adada kurulan Yüksek Soruşturma Kurulu kimlerin yargılanacağına yapılan sorgulamalar ve alınan ifadeler sonucunda 5 ay sonra karar verdi ve Ekim 1960'ta yargılanmasına karar verilen DP üyeleri Millî Birlik Komitesi tarafından oluşturulan Yüksek Mahkemede yargılanmaya başlandı. Mahkemenin kararlarına itiraz yolu kapalı olup, mahkemede idam kararı verilmesi halinde cezanın infazı için Milli Birlik Komitesinin onayı şart koşulmuştu.

Adada geçen süre içinde tutuklulara kötü muamele yapıldığına dair söylentiler çıkması üzerine sinema salonlarında gösterilmek üzere kısa bir film çekildi ve filmde DP üyelerine hakaret içeren seslendirme yapıldı. Filme tepki olarak 25 Eylül 1960 tarihinde Celâl Bayar başarısız bir intihar girişiminde bulundu.

Ülke sıkıyönetim ile yönetildiği için dönemin basın-yayın organlarında kötü muamele yapıldığına dair haber bulmak mümkün değildir. O dönem adada bulunan gazeteci Tekin Erer'in yıllar sonra aktardığına göre, Menderes'in odası başında 24 saat bir asker nöbet tutuyor, odasındaki ışık sürekli açık oluyordu. Adada tutuklu bulunan Samet Ağaoğlu'na göre oda penceresi hiç açılmıyor, yaz aylarında artan sivrisinek, pire ve tahtakuruları ile mücadele için herhangi bir ilaçlama yapılmıyordu.

Menderes'in avukatı Talat Asal'ın 2003 yılında yayımlanan hatıratına göre, Menderes küçük bir odada tutulmakta, odada 2 sandalye bulunmakta, diğer sandalyede sürekli nöbetçi asker oturmakta, somyasız demirden bir karyola ve 1 masa haricinde odada başka bir eşya bulunmamaktadır.

Adadaki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Topçu ve Harekât Okulu'na ait kapalı spor salonu mahkeme alanına çevrildi ve ilk duruşma 14 Ekim 1960 Cuma sabahı saat 9.30'da başladı. Yaklaşık 1 yıl süren mahkemede toplamda 592 DP üyesi yargılandı. Mahkeme heyeti Salim Başol başkanlığında 15 hakim ve 9 savcıdan oluşmaktaydı. İlk duruşmada Adnan Menderes'in mahkeme heyetine karşı tutumu, mahkeme heyetini tanımadığına dair bir tavır alıp almayacağı merak uyandırmaktaydı. Ancak Menderes nazik bir üslupla mahkeme heyetinden tutukluluk şartlarının iyileştirilmesi talebinde bulundu.
Bendeniz beş aydır tamamen tecrit edilmiş bir vaziyette bulunuyorum. Bir tek odanın içinde ve günün yirmi dört saatinde, her saat değişen bir nöbetçi subay beyin nezareti altında, hiçbir kelime konuşmak imkanı olmamak şartıyla yaşıyorum. Bu itibarla konuşma takatim, akli melekelerim, zaafa uğramış bulunuyor. Arzım şudur: Bana imkân verecek, asabımı düzeltecek bir uygulamanın tatbiki. Nöbetçi subay beyle bir kelime dahi konuşmaya mezun değilim. Beş aylık mecmu konuşmalarım on-on beş saati geçmez… Bendeniz huzurunuzda kumandan beyefendiye şükranlarımı arz ederim ve yine huzurunuzda subay beylerin nazik muamelelerine teşekkür ederim. Ancak hiçbir kelime konuşmadan günün 24 saatinde karşı karşıya bulunmaktayım

— Menderes'in ilk duruşmada tutukluluk şartları ile ilgili beyanı [Şevket Süreyya Aydemir, 1969 yılında yayımlanan Menderes'in Dramı isimli kitaptan. Sayfa 471]
Mahkeme sonuçlanmadan önce kamuoyunda idam cezaları verileceğine dair bir beklenti oluşmuştu. CHP genel başkanı İsmet İnönü, Milli Birlik Komitesi Başkanı Cemal Gürsel'e ithafen 13 Eylül 1961 tarihli bir mektup yazarak idamların gerçekleşmesi halinde "halk ile ordu arasında geri dönülmez bir kırgınlık" oluşacağı mesajını verdi, ayrıca 25. Türkiye Hükûmeti bakanlarından oluşan 14 kişi ortak bir bildiri yayınlayarak idam olmasın açıklamasında bulundu. Öte yandan, mahkeme kararı açıklanmadan iki gün önce Milli Birlik Komitesi üyeleri ve kuvvet komutanlarının katıldığı bir toplantı yapıldı ve komutanlar arasında idamın yapılması kanaati oluştu.

Mahkeme kararının açıklanacağı gün sabah saat dörtte Menderes, çok sayıda uyku hapı içerek intihar girişiminde bulundu ve odasında koma halinde bulundu. Midesi yıkanarak tedavi altında alınan Menderes bu nedenle karar duruşmasına katılamadı.

Yargılama süreci 15 Eylül 1961 tarihinde saat 9.30'da açıklanan kararlar ile sona erdi, aralarında Menderes'in de olduğu 15 kişinin idamına, 31 kişinin müebbet hapsine karar verildi.

İdam kararının onaylanması
İdam kararının uygulanabilmesi Millî Birlik Komitesinin onayına bağlıydı. Milli Birlik Komitesi, mahkeme kararının açıklandığı 15 Eylül günü Ankara'da toplandı ve üç saat süren bir toplantı gerçekleşti. 16 Eylül 1961 tarihli Resmî gazete'de yayımlanan Milli Birlik Komitesi'nin 75 numaralı kararı ile Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idam kararı onaylandı, Celal Bayar'ın 65 yaş üstü olması nedeniyle idam kararı müebbet hapis cezasına çevrildi.

İdam kararının onaylanmasının ardından Menderes'in eşi Berin Menderes, CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, CKMP Genel Başkanı Osman Bölükbaşı ve AP Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala'dan cezanın müebbet hapis cezasına çevrilmesi talebinde bulundu.

Uluslararası tepkiler
Uluslararası Hukukçular Komisyonu genel sekreterleri Leslie Monroe ve Plessen, Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'e mektup göndererek idam kararlarının müebbet hapse çevrilmesini istedi.
Mahkeme kararının açıklanması sonrasında aşağıdaki devlet başkanları Milli Birlik Komitesi'ne idamların durdurulması çağrısında bulundu.
  • Amerika Birleşik Devletleri başkanı, John F. Kennedy
  • Büyük Britanya kraliçesi, II. Elizabeth
  • Fransa cumhurbaşkanı, Charles de Gaulle
  • Almanya şansölyesi, Konrad Adenauer
  • Pakistan cumhurbaşkanı, Muhammed Eyüb Han
  • İran şahı, Muhammed Rıza Pehlevi
İnfazı ve defni
16 Eylül 1961'de Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun idamı infaz edilmişti. Menderes'in tedavisi 17 Eylül 1961'de sona erdi ve aynı gün sağlıklı olduğuna dair rapor düzenlendi. Aynı gün saat 12 sularında askeri bir gemi ile Yassıada'dan alınarak İmralı adasındaki İmralı Cezaevi'ne nakledildi. İmralı adasına nakledilirken "İdama mı götürülüyorum" diyen Menderes'e, hakkındaki idam kararı ilk kez İmralı Cezaevi Savcısı Altay Ömer Egesel tarafından okundu. Tutulduğu hücrede şu sözleri söyledi:
...Kimseye dargın değilim. Kırgınlığım yok. Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim. Bu anda karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum.
Menderes, beyaz infaz gömleği giydirilerek darağacına çıkarıldı. Saat 14.20'de asılarak idam cezası infaz edildi. İdam, ilk olarak aynı gün saat 19.00'da Ankara Radyosu'nda kamuoyuna duyuruldu. Aynı gün Milli Birlik Komitesi tarafından da açıklama yapıldı:

1. Ord. Prof. Dr. Sedat Tavat, Amiral Bristol Hastanesi Dâhiliye Servisi Şefi Dr. Nevzat Yeğinsu ve Yassıada Garnizon Hastanesi tabiplerinden Dr. Galip Bozalioğlu, Dr. Ahmet Karahaliloğlu, Dr. Zeki Kebapçıoğlu ve Dr. Sedat Yürütgen'den müteşekkil heyet tarafından düşük Başvekil Adnan Menderes'in sıhhi muayenesi yapılmış ve sıhhi durumunun tamamen normale döndüğü raporla tespit edilmiştir.
2. Yüksek Adalet Divanınca verilen ve Milli Birlik Komitesi'nce tasdik edilen idam cezası hükmü, infaz edilmiştir.
(Millî Birlik Komitesinin 61 numaralı tebliği)
Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu ve Adnan Menderes, İmralı Adası'nın doğu yönünde bulunan ve günümüzde "Menderes Burnu" olarak bilinen yere defnedildi. Mezar yerine ziyaretçi alınması mümkün değildi. Mezar yeri yalnızca beton ile çevrilmişti. 1990'da naaşların nakledilmesine kadar mezar yeri için bir bakım çalışması yapılmadı.

İdam sonrası siyasi durum
İdam kararı açıklanmadan önce Milli Birlik Komitesi, siyasi partiler ile Millî Antlaşma, basın kuruluşları ile Türk Basın Antlaşması imzalayarak mahkeme kararlarının siyasi tartışma ve seçim propagandası yapılmasının önüne geçti. Böylece ülke kamuoyunda idam kararlarının eleştirilmesi ve tartışılması engellendi.

Adnan Menderes'in idamından üç hafta sonra yapılan 1961 Türkiye genel seçimlerinde, Demokrat Parti oy tabanının "mirasçıları" olarak görülen Adalet Partisi, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi ve Yeni Türkiye Partisi oyların yüzde 62'sini alarak 277 milletvekili çıkardı. Buna karşın Cumhuriyet Halk Partisi 173 milletvekili çıkarabildi. Bu seçim "Menderes'in zaferi" olarak nitelendirildi ve bir grup ordu mensubu bu durumdan rahatsız oldu. 21 Ekim Protokolü olarak bilinen, yüksek rütbeli bir grup askerin yeni bir darbe teşebbüsü Genelkurmay Başkanı Cevdet Sunay'ın girişimi ile engellendi ve parti liderleri imzaladıkları protokol ile bir takım sözler vererek uzlaşı sağlandı. Bu protokol ile DP üyelerine af getirilmeyeceği güvence altına alınmıştır.

25 Ekim 1961'de ise 12. dönem TBMM toplandı ve cunta dönemi sona erdi. 20 Kasım 1961'de CHP-AP koalisyonu ile 26. Türkiye Hükûmeti kuruldu.

1965 genel seçimlerinde Adalet Partisi tek başına iktidar oldu ve 30. Türkiye Hükûmeti döneminde 3 Ağustos 1966'da çıkarılan bir kanun ile cezaevinde hükümlü tüm Demokrat Partililere af getirilerek serbest bırakıldı.

Naaşının nakledilmesi
İdamın gerçekleşmesi sonrasında Menderes ailesi cenazenin teslim edilmesini talep etti, Hıfzısıhha Kanunu'na göre cenazenin nakli için beş yıllık süre zorunlu olduğundan bu talep reddedildi. 25 Eylül 1967'de Sağlık Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığından cenazelerin taşınmasına yönelik engel olmadığına dair izin çıktı ve buna istinaden Menderes ailesi cenazenin Eyüp Mezarlığı'na nakledilmesi için yer ayarladı. Ancak bazı senato üyeleri cenazenin nakli sırasında dini tören yapılmasının Türk Ceza Kanunu'na aykırı olduğunu, dönemin İBB büyükşehir belediye başkanı Haşim İşcan Eyüp mezarlığında defnetmenin kanuna aykırı olduğunu ifade etti. Bu gelişmeler üzerine kamuoyunda oluşan gerginlik nedeniyle Menderes, Zorlu ve Polatkan aileleri ortak bir bildiri yayınlayarak cenazelerin nakli talebinden vazgeçti. Ayrıca Cumhuriyet Senatosu yayınladığı bildiride cenazelerin taşınmasının anayasal düzene tehdit olduğunu ifade etti.

Turgut Özal'ın cumhurbaşkanlığı döneminde 22 Mayıs 1987'de TBMM'de kabul edilen ve 6 Haziran 1987 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan kanun kapsamında Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun naaşlarının devlet töreni ile nakledilmesine karar verildi ve 1 Haziran 1990 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile İstanbul'da Topkapı Mezarlığı içinde inşa edilen Adnan Menderes Anıt Mezarı'na 17 Eylül 1990'da nakli gerçekleşti. Menderes ve arkadaşlarının naaşının nakli öncesinde Aksaray semtindeki Murat Paşa Camii'nde cenaze namazı kılındı ve Anıt Mezar'da dönemin Cumhurbaşkanı ve çok sayıda siyasetçinin katıldığı devlet töreni düzenlendi.

Eleştiriler
Menderes'in idam edilmesi Türkiye siyasi tarihinde birçok kişi tarafından kara bir leke olarak adlandırılır. Öte yandan seçimle iktidara gelen Menderes'in askerî darbe sonucu görevden alınarak idam edilmesi sebebiyle bazı kaynaklarda Menderes'e "Demokrasi Şehidi" denilmektedir.
 

Genel Forum

Türkçe Forum Siteleri

İnternette bilgi paylaşımı ve tartışma ortamı arayanlar için forum siteleri uzun yıllardır popüler bir tercih olmuştur. Her yaştan ve ilgi alanından kullanıcıya hitap eden genel forum siteleri, teknoloji, oyun, kültür ve daha pek çok konuda geniş içerik sunmaktadır. Bu platformlar, katılımcıların hem öğrenme hem de eğlenceli vakit geçirme ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

Genel Forum Sitesi

İnternette Türkçe forumlar üzerinden içerik paylaşmak, dil bariyerini ortadan kaldırarak yerel kültüre uygun bir deneyim sunar. Türkçe forum siteleri, kullanıcıların bilgiye kolayca ulaşabileceği, aynı zamanda sosyal ve eğlenceli paylaşımlar yapabileceği platformlar oluşturur. Türkiye'deki internet kullanıcıları için bu forumlar, ilgi çekici konularda derinlemesine sohbetler sunar.

Genel Forum Siteleri

Günlük hayatın stresinden uzaklaşmak isteyenler için eğlenceli forumlar, keyifli bir alternatif sunar. Farklı hobilere ve ilgi alanlarına yönelik içeriklerle dolu olan bu forum paylaşım siteleri, kullanıcılarına samimi bir ortamda vakit geçirme fırsatı sunarken, aynı zamanda yeni insanlarla tanışma imkanı da sağlar. Eğlenceli paylaşımlar ve interaktif etkinliklerle dolu olan bu platformlar, hem öğrenmeyi hem de keyifli vakit geçirmeyi bir arada sunar.

İnternette yeni bir topluluk arayan ya da bilgi alışverişi yapmak isteyenler için genel forum siteleri harika bir başlangıç noktasıdır. Geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eden Türkçe forumlar, herkesin ilgisini çekecek konularla doludur. Siz de bu platformlara katılarak, kendi ilgi alanlarınıza uygun başlıklarda sohbetlere katılabilir ve katkıda bulunabilirsiniz. 

Not : Lütfen Çekim Paylaşım Forumları için sitemizi kullanmayın.