Dünya genelinde enflasyonist baskıların süreceğine işaret eden gelişmeler de mevcudiyetini korumaya devam ediyor.
Küresel piyasalarda, ABD'de ekonomik aktivitenin soğumadığını gösteren veriler, merkez bankalarının agresif para politikalarının devam edeceği endişelerini artırırken, düşük risk iştahı temasının yeni haftanın başlangıcında da etkili olduğu görülüyor. ABD'de cuma günü açıklanan verilere göre, tarım dışı istihdam eylülde 263 bin artışla beklentilerin üzerinde geldi. Ülkede işsizlik oranı ise yüzde 3,5 ile 50 yılın en düşük seviyesine geriledi. Açıklanan veriler sonrası ABD Merkez Bankası'nın (Fed) kasımda 75 baz puan faiz artışına gideceği ihtimali yüzde 77'ye yükseldi.
"FED FAİZ ARTIRIMLARINI DURDURMAKTAN OLDUKÇA UZAKTA"
Çarşamba günü açıklanacak ABD Merkez Bankası (Fed) Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) toplantı tutanakları öncesinde de Fed üyeleri şahin söylemlerine devam ediyor. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Philip Jefferson, enflasyonun karşı karşıya kaldıkları en ciddi sorun olduğunu, ilerleme belirtilerine rağmen enflasyonla mücadelenin zaman alacağını söyledi.
San Francisco Fed Başkanı Mary Daly de Fed'in yüksek enflasyonu düşürmek için gerekli araç ve bilgiye sahip olduğunu, bunları kullanacağını vurgulayarak, "Enflasyonu düşürmek için faiz artışının sürmesi gerek"dedi. Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, enflasyonu düşürmek için daha yapacak çok işleri oluğunu belirterek, "Enflasyonun zirve yaptığına dair neredeyse hiçbir kanıt yok. Bu yüzden Fed faiz artırımlarını durdurmaktan oldukça uzakta" ifadelerini kullandı. Chicago Fed Başkanı Charles Evans da Fed'in politika faizinin 2023 baharına kadar muhtemelen yüzde 4,5-4,75 aralığına yükseleceğini söyledi. Analistler, Fed Başkanı Jerome Powell'ın bankanın eylüldeki toplantısında enflasyon yüzde 2'ye düşene kadar mücadeleye devam edeceğine dair açıklamalarda bulunduğunu anımsatarak, çarşamba günü açıklanacak tutanaklarda da enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğine dair ifadelerin kullanılacağı öngörüsünde bulundu. YATIRIMCILARIN GÖZÜ ÜFE VE TÜFE ORANLARINDA
Fed'in agresif politikalarına devam edeceğine dair yetkililerden gelen açıklamalarla piyasaların gözü ABD'de açıklanacak enflasyon verilerine çevrildi. Analistler, ülkede çarşamba günü açıklanacak Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve perşembe günü yayımlanacak Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) yatırımcıların odağında bulunduğunu söyledi. ABD'de ağustosta yüzde 0,1 artan TÜFE'nin eylülde yüzde 0,2 yükseliş kaydetmesi bekleniyor. Ağustosta yıllık bazda yüzde 8,3 olan enflasyonun eylülde yüzde 8,1'e gerilemesi, çekirdek enflasyonun ise aynı dönemde yüzde 6,3'ten yüzde 6,5'e yükselmesi bekleniyor. Ağustosta yüzde 0,1 azalan ÜFE'nin ise eylülde yüzde 0,2 artış kaydetmesi öngörülüyor. Ülkede ağustosta yıllık bazda yüzde 8,7 artış kaydeden ÜFE'nin eylülde yüzde 8,4 yükselmesi tahmin ediliyor. ABD'de cuma günü açıklanacak eylül ayına ilişkin perakende satışlar verisinin bir önceki aya göre yüzde 0,2 artması bekleniyor. Perakende satışlar ağustos ayında yüzde 0,3 yükseliş kaydetmişti.
ENFLASYON ORANI FED'İN UYGULAYACAÐI POLİTİKAYI BELİRLEYECEK Öte yandan perşembe günü açıklanacak haftalık işsizlik başvurularının ise 225 bine yükselmesi bekleniyor. Söz konusu veri geçen hafta 219 bin kişi ile beklentileri aşmıştı. Analistler, ABD'de iş gücü piyasasının Fed'in agresif faiz artışlarına dirençli kaldığına dikkati çekerek, açıklanacak enflasyon verilerinin bankanın bundan sonraki süreçte uygulayacağı politikayla ilgili önemli ipuçları vereceğini dile getirdi. Açıklanacak verilerde görülebilecek enflasyonda düşüş eğiliminin Fed'i faiz artırım sürecinde yavaşlatabileceğini belirten analistler, bunun da pay piyasalarını pozitif etkilerken, dolar talebini azaltabileceğini kaydetti. Analistler, enflasyonun yanı sıra perakende satışlar gibi, ekonomik aktivitedeki canlılığın göstergesi kabul edilen verilerin tahminleri aşması durumunda ise piyasalardaki düşük risk iştahı temasının süreceğini vurguladı. Piyasaların yüksek enflasyon ve resesyon fiyatlamaları arasında dalgalı bir seyir izlediğine dikkati çeken analistler, makroekonomik verilerin oynaklıkları artıracağı konusunda yatırımcıları uyardı.