Diplomaside semboller, mimikler, jestler, kişisel davranışlar, sözlü beyanlar veya yazılı ifadeler kadar önemlidir, anlam taşır. Örneğin iki Dışişleri Bakanı’nın karşılamada kucaklaşması ile sadece el sıkışması arasında kamuoyuna verilen mesajın muhtevası bakımından büyük fark vardır.
Bir devlet Lideri’nin veya Dışişleri Bakanı’nın bir başka Devlete yaptıkları ziyaretin güzergâhında son uğradıkları ülke de diplomatik açıdan anlam ifade eder.
BMGS’nin Kıbrıs uyuşmazlığının çözümü için yeniden görüşmeleri başlatma imkânlarını araştırma veya görüşme için iki taraf arasında ortak zemin bulunup bulunmadığını yoklamak maksadıyla bir temsilci atama hazırlıkları içinde olduğunu biliyoruz.
KKTC bu atamaya "egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm" hamlesinden sonra uzun süre mutabakatını vermemiştir. Ancak sonunda atamaya ön rızasını bildirdiğine dair haberler vardır.
Tabiatıyla BMGS’nin temsilci ataması BMGS’nin 1975’de BMGK’den aldığı “iyi niyet” (good offices) görevinin çerçevesinde olacaktır.
Hatırlatmak gerekirse BMGS’nin BMGK’den aldığı görev talimatı devam ettiği varsayılan Rumların yönetimindeki “Kıbrıs Cumhuriyeti” için iki toplumlu, iki kesimli federal Anayasa hazırlanmasıdır.
İşte böyle bir gelişmenin beklendiği günlerde GKRY Lideri 5 Kasım’da bir açıklama yapmış ve GKRY Hükûmeti’nin “müzakerelerindeki çıkmazı kırmak ve çözüm yoluyla herkes için karşılıklı yarar sağlayan bir duruma ulaşmak için özel bir plân üzerinde çalıştığını” ifade etmiştir. GKRY Lideri “çevremizdeki gelişmelerden de görebileceğimiz gibi donmuş krizler yoktur... Çıkmazdan kurtulmayı ve Kıbrıs sorununun çözümü yoluyla ilgili tüm taraflar için karşılıklı yarar sağlayan bir duruma ulaşmayı mümkün kılmak için özel bir plân üzerinde çalışıyoruz. " demiştir.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Ankara yolunda daha önce seyahat programında açıklanmamış olmasına rağmen Larnaka’ya uğraması, işte GKRY Lideri’nin bu açıklamasına tesadüf etmiştir.
ABD Dışişleri Bakanlığı Bakan’ın 2 – 10 Kasım arasındaki seyahatlerini “Tel Aviv, Amman, Ramallah, Bağdat, Ankara, Tokyo, Seul ve Yeni Delhi” olarak açıklamıştır.
ABD Dışişleri Bakanı’nın Larnaka’dan sonra Ankara’ya gelmesindeki sembolizmin diplomasideki anlamı, ABD’nin Kıbrıs sorununun çözümünde GKRY’nin asıl muhatabı olarak Türkiye’yi görüyor olduğudur. Esasen Rumların anlayışı böyledir. GKRY sürekli olarak “sorun Kıbrıs Türk tarafıyla değil doğrudan Türkiye ile görüşürsek çözülür” demektedir.
Blinken’ın Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan ile olan görüşmesinden sonra basına yaptığı açıklamada "Az önce Türkiye'de Dışişleri Bakanı Fidan'la çok güzel, uzun ve verimli bir sohbet gerçekleştirdik; NATO'yu büyütme ve genişletme çabaları da dahil olmak üzere ABD ve Türkiye'nin birlikte üzerinde çalıştığı pek çok önemli konuyu ele aldık" şeklinde konuşmuştur.
Basınımızda görüşmenin 2,5 saat sürdüğü belirtilmektedir. GKRY’den sonra Ankara’ya gelmiş olan Blinken’ın ifadesiyle görüşmede ele alınmış olan “ABD ve Türkiye'nin birlikte üzerinde çalıştığı pek çok önemli konu” arasında, Blinken'ın konuyu açması üzerine Kıbrıs konusunun da yer almış olduğunu varsaymaya temayül ediyorum.
Bir devlet Lideri’nin veya Dışişleri Bakanı’nın bir başka Devlete yaptıkları ziyaretin güzergâhında son uğradıkları ülke de diplomatik açıdan anlam ifade eder.
BMGS’nin Kıbrıs uyuşmazlığının çözümü için yeniden görüşmeleri başlatma imkânlarını araştırma veya görüşme için iki taraf arasında ortak zemin bulunup bulunmadığını yoklamak maksadıyla bir temsilci atama hazırlıkları içinde olduğunu biliyoruz.
KKTC bu atamaya "egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm" hamlesinden sonra uzun süre mutabakatını vermemiştir. Ancak sonunda atamaya ön rızasını bildirdiğine dair haberler vardır.
Tabiatıyla BMGS’nin temsilci ataması BMGS’nin 1975’de BMGK’den aldığı “iyi niyet” (good offices) görevinin çerçevesinde olacaktır.
Hatırlatmak gerekirse BMGS’nin BMGK’den aldığı görev talimatı devam ettiği varsayılan Rumların yönetimindeki “Kıbrıs Cumhuriyeti” için iki toplumlu, iki kesimli federal Anayasa hazırlanmasıdır.
İşte böyle bir gelişmenin beklendiği günlerde GKRY Lideri 5 Kasım’da bir açıklama yapmış ve GKRY Hükûmeti’nin “müzakerelerindeki çıkmazı kırmak ve çözüm yoluyla herkes için karşılıklı yarar sağlayan bir duruma ulaşmak için özel bir plân üzerinde çalıştığını” ifade etmiştir. GKRY Lideri “çevremizdeki gelişmelerden de görebileceğimiz gibi donmuş krizler yoktur... Çıkmazdan kurtulmayı ve Kıbrıs sorununun çözümü yoluyla ilgili tüm taraflar için karşılıklı yarar sağlayan bir duruma ulaşmayı mümkün kılmak için özel bir plân üzerinde çalışıyoruz. " demiştir.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Ankara yolunda daha önce seyahat programında açıklanmamış olmasına rağmen Larnaka’ya uğraması, işte GKRY Lideri’nin bu açıklamasına tesadüf etmiştir.
ABD Dışişleri Bakanlığı Bakan’ın 2 – 10 Kasım arasındaki seyahatlerini “Tel Aviv, Amman, Ramallah, Bağdat, Ankara, Tokyo, Seul ve Yeni Delhi” olarak açıklamıştır.
ABD Dışişleri Bakanı’nın Larnaka’dan sonra Ankara’ya gelmesindeki sembolizmin diplomasideki anlamı, ABD’nin Kıbrıs sorununun çözümünde GKRY’nin asıl muhatabı olarak Türkiye’yi görüyor olduğudur. Esasen Rumların anlayışı böyledir. GKRY sürekli olarak “sorun Kıbrıs Türk tarafıyla değil doğrudan Türkiye ile görüşürsek çözülür” demektedir.
Blinken’ın Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan ile olan görüşmesinden sonra basına yaptığı açıklamada "Az önce Türkiye'de Dışişleri Bakanı Fidan'la çok güzel, uzun ve verimli bir sohbet gerçekleştirdik; NATO'yu büyütme ve genişletme çabaları da dahil olmak üzere ABD ve Türkiye'nin birlikte üzerinde çalıştığı pek çok önemli konuyu ele aldık" şeklinde konuşmuştur.
Basınımızda görüşmenin 2,5 saat sürdüğü belirtilmektedir. GKRY’den sonra Ankara’ya gelmiş olan Blinken’ın ifadesiyle görüşmede ele alınmış olan “ABD ve Türkiye'nin birlikte üzerinde çalıştığı pek çok önemli konu” arasında, Blinken'ın konuyu açması üzerine Kıbrıs konusunun da yer almış olduğunu varsaymaya temayül ediyorum.
Misafirler için gizlenen link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.