AB, Ukrayna'ya destek için silah üreticileriyle ön alım anlaşmaları planlıyor

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Ukrayna'ya gerekli askeri desteği*yapmanın önemine vurguda bulundu.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya ile savaşan Ukrayna'ya askeri desteği hızlandırmaları gerektiğini, Ukrayna'nın ihtiyaç duyduğu mühimmat gibi malzemelerin üretiminin hızlandırılması için Avrupalı savunma sanayisi şirketleriyle ön alım anlaşması yapmayı değerlendirdiklerini bildirdi. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Münih Güvenlik Konferansı'nda Finlandiya Başbakanı Sanna Marin ile katıldığı oturumda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "emperyalist planlarını bozguna uğratana kadar" Ukrayna'ya desteğin devam etmesi gerektiğini söyledi. "Askeri desteği hızlandırmanın zamanı geldi" diyen von der Leyen, Ukrayna'nın acilen ihtiyaç duyduğu silah ve mühimmatın üretiminin hızlandırılması gerektiğini, Ukrayna'ya verecekleri silahların yerine yenileri koymayı yıllarca bekleyemeyeceklerini belirtti. Von der Leyen, AB'nin Ukrayna'ya silah yardımı için kullandığı "European Peace Facility" adlı bütçe dışı fon aracını kullandığını, Avrupalı silah üreticilerini toplayarak başta 155 milimetre standart top mermileri gibi standart mühimmatın üretimini hızlandırmak için ne gerektiğini değerlendirdiklerini aktardı. SALGINDAKİ GİBİ ÖN ALIM ANLAŞMALARI DÜŞÜNÜLÜYOR Ukrayna'ya verilecek silah ve mühimmatın teminine değinen Ursula von der Leyen, şöyle devam etti: "Kovid-19 salgınında yaptığımızı yapmalıyız. İlaç firmalarına da o zaman üretimi artırmak için ne gerektiğini sormuştuk. Onlarla yaptığımız gibi ön satın alım anlaşmalarını düşünebiliriz. Böylece savunma sanayisi şirketleri üretim hatlarına yatırım yapma imkanı bulabilir, daha hızlı üretim yapabilir ve daha çabuk teslim edebilir. Ukrayna'yı bu tür varoluşsal şeylerle desteklememiz hayati önemde." Von der Leyen ayrıca Ukrayna'nın ekonomik olarak ayakta kalması gerektiğini, AB olarak ayda 1,5 milyar avro mali yardımın düzenli devam ettiğini, uluslararası mali kuruluşların da daha fazlasını yapması gerektiğini dile getirdi.