Bir farkımız yok, aynı duyguları yaşıyoruz. Ben de uyuyamıyorum, üşümeye utanıyorum, yaptığım hiç bir şey yeterli gelmiyor, insanlığımdan soğuyordum... Ta ki 3 çok özel kadın vesilesiyle onlarca çok güçlü kadınla tanışana kadar... 8 Mart'ta Hatay Samandağ'daydık.
Anlaşılan bu 3 iyilik kadını, kendileri gibileri toplamışlar çevrelerine ki çok hızlı organize oldular. Tamamen gönüllüler, kendi imkan ve sağladıkları fonlarla kısacık sürede; 1000'e yakın hijyen çantası, İstanbul ve afet bölgesinden gönüllü 25 kişilik kuaför ekibi, extra ihtiyaç ve çocuk aktiviteleriyle ince düşünülmüş, afet şartlarına göre olabilecek en planlı halde, bölgeye ulaştırdılar bizi, 7 Mart'ta Hatay Samandağ'a vardık. Ben bu ekipte gönüllü olarak gittim Hatay'a ama mecburen ve "gönülsüzce" döndüm geriye.
Yapılacak çok şey var , Yol çok uzun...
Orada geçirdiğim 3 gün; tarifi zor, iç içe geçmiş duyguların tecrübesiydi. Sanki bir filmin içindeydim, illüzyon gibiydi gerçek. Durumu, sefaleti, çekilen acıları tekrarlamayacağım fakat şu anı konuşacaksak 34. Günde bölgede şartlar hala çok zor!.
Ben iyiyim, sadece kafamda olan biteni anlamlandırma, gördüğümü, dinlediklerimi hazmetme ihtimalim bir süre buğulu. Yine de bir yerden başlamak gerek. Deneyeceğim...
3 Kadın dedim başta, kısa kısa da olsa değinmem gerek o isimlere, ilerleyen zamanda adlarını sıklıkla duyacağımıza da emin olarak...
HemDem Advertising kurucusu Burşem Ege
Yaptığı her işe gönlünü koyan, mesleğine aşık, eski mesai arkadaşım ve dostum. Uykusuz gecelerimden birinde paylaştığı post ile başladı benim tarafımdaki yolculuk. Arayışım güvenilir bir oluşuma dahil olmaktı, o ise zaten çocuk ve sosyal sorumluluk dendiğinde aklıma gelen ilk isimlerden. Çok güzel denk geldi.
Mottosu, mottoları "iyilik tek seferlik olmaz". Sürdürülebilirlik her daim şart.
DevriDaim Sürdürülebilirlik Enstitüsü kurucularından Yasemin Uluçınar
Güler yüzü, enerjisi, organizasyon yeteneği.... Fark ediyorum ki aslında kullandığım tanımlamaların hepsi 3 kadın için de geçerli. Yasemin, afet bölgesinin tecrübelisi, daha önceki seferlerden kurduğu ilişkiler doğru adımları kolaylıkla atmamızı sağladı. Bu sayede 2 günde 9 bölgede her bir destek çantası ve 6 yerde öz bakım hizmeti bizzat depremzedelere ulaştı. Yakın gelecekte büyük planları da var bölgede kadın istihdamı için!
Verda Botanik Emel Şanolsun
Prensipli bir iş kadını. Yetenekli ve vizyoner, hedefler koyarak ilerliyor. Çalışma hayatına başladığından beri, başlarda gizli sonrasında ise bilinen bir iyilik fonu var. Yıllardır kazandığı her paradan mutlaka aktarıyor bu fona. Hal böyle olunca hep bir miktar bütçe hazırda bekliyor. Bu kadının da zekasının gözlerine ve kalbinin yüzüne yansıdığını belirtmek isterim.
Kuaför Ekibi'nin emekleri ayrı yazı konusu. 16 saatlik yolculuk sonrası, 48 saat bir an olsun soluklanmadan, somurtmadan, olmaz demeden çalıştılar. Dönüş yoluna çıkarken o felaket ortamında alkışlarla uğurlandılar. Saçlar kaşlar bahane, onlar Gönüllere dokundular...
Kuaför ekibi(*)
Destekçiler, gönüllüler... işte bu özel kadınların girişimi ile bir araya geldik.
Görevimiz: Afet bölgesindeki kadınların öz bakım ihtiyaçlarının olduğu 1000'e yakın tek tek poşetlenmiş ve içerisinde şu (görselde) ürünlerin olduğu bez poşetlerin her çadıra ya da kadına bizzat elden tek tek dağıtımı, kuaför hizmeti, çocuklar için keyifli aktiviteler düzenlemek, bir sonraki planlama için ihtiyaçları gözlemlemek.
İstikamet: Hatay Samandağ
Günlerce İstoç'tan Eminönü'ne, bez poşetten, cımbızdan Lipstick'e her şeyi birebir pazarlıkla satın alıp paketlediler. Online olarak takip ettiğim şeffaf sürecin son aşamasında fiilen bulunabildim. Mis gibi ofislerini destek merkezine döndürmüşler. Etkilenmemek, umutlanmamak elde değil arı gibi çalışan ve işleyen o sistemin kurucularından.
Kamyon ve otobüs ulaşımı Beşiktaş Belediyesi tarafından sağlandı.
Projeleri çok, bölgeye dair kısa vadede ilk hedefleri 23 Nisan'da, çocukların oyun çadırlarını genişletmek, daha donanımlı, steril ve konforlu hale getirmek. Bu gönüllü ekibi desteklemek ve bilgi almak için hepimize ulaşabilirsiniz.
Gönüllülerin de morale ihtiyacı var!
Bölgeye gitmek isteyen Gönüllülere gözlem notlarım;
-Gideceğiniz yer ve karşılaşacağınız hikayeler tahmin edilenden öte. İlk şart; sağlam bir psikoloji ve dinç bir beden.
-Amaca uygun, güvenilir bir oluşuma dahil olun. Kendinizi konumlandırın, sorumluluk alın.
-İhtiyacı belirleyin, gideceğiniz yer az nüfuslu bile olsa gerekli adedi temin ettiğinizden emin olun.
-Bölgede kimsenin kalbini kırmamak, birlikte aşacağımıza inancımızı hissettirmek, çokça dinlemek en önemlisi.
-Bazı çadırkentlerde çocuklara çılgınca şeker çikolata dağıtılıyor, lütfen onlar için daha sağlıklı ve yaratıcı şeyler düşünün.
-Her konuda yaşanılan travmayı tetikleme ihtimali var mı diye değerlendirme yapın. Örneğin çocuklara Jenga, kule, sirenli oyuncak götürmeyin, telefonunuzun ses tonundan, kazağınızdaki resimden, kullandığınız sözcük bile değerlendirilmesi gereken detaylar.
- Gördüğüm kadarıyla Samandağ'da çadırkentlerde gıda ve su sorunu yoktu ve halk elindekini paylaşmaktan geri durmuyor, Yine de siz kendi beslenmenizi yanınıza alın. Açık bakkal yok denecek kadar az.
- Depremzede kardeşlerimiz çadırda dahi, misafirlerine kahve teklif etmeyi hiç ihmal etmiyorlar. Benim aklıma gelmedi ama siz yanınıza birkaç paket Türk kahvesi alın derim.
-Büyük- organize çadırkentlerin ne kadar destek aldığını öğrenin, daha küçük çadır toplulukları ve hatta bahçelerdeki çadırlarda kalan afetzede vatandaşların da desteğe ihtiyacı var.
-YETERSİZ tuvaletler ve duş alanları, karanlık, toz, toprak, koku... Hijyen kitiniz sırt çantanızda olsun.
-Ani hava değişimleri var, kalacak yer yok ve hava son derece soğuk olabiliyor.
- Artçılar devam ediyor, asla riskli binalara girmeyin, aracınızı park ettiğiniz, yürüdüğünüz yeri kontrol edin.
- Sıklıkla yatan hasta bezi, bebek kıyafeti, iç çamaşırı ve ayakkabı-terlik ihtiyacı var.
-Sinirler gergin ve haklılar. Siyaset konuşmayın, mecbur kalırsanız dinleyin, onaylayın...
-25- 30 gündür orada olan gönüllüler; ki çoğu zaten afetzedeler, üniversite öğrencileri ile Asker ve Polis. Lütfen unutmayın onların da morale ve güler yüze ihtiyacı var. Aynı çadır altında tüm güçlüklere göğüs geriyorlar, farkında olmasalar da kan bağsız akraba olmuşlar çoktan.
Yaşanılan o acıların içerisinde bir kadına bir çocuğa bile tebessüm olabildiysek, 3 günde kocaman bir aile olduğumuz yeni dostlar sayesinde...
Hakkınız ödenmez; Bölge halkından depremzede ve gönüllü Güzellik uzmanı Lidya Hanım, Yasin ve Kadir Kahiloğulları, Kimya Öğrencisi Mustafa Nehir, Afad gönüllüsü Uğur Hocam, Hicran, Kays, Meslektaşım Alican Gümüş, Muhammed Özer, Barış, Pelin Öğretmen, İstanbul ekipten alanda dirsek temasıyla çalıştığım Burşem, Emel, Yasemin, Sedat, Zeynep, Buket, Hava, Nevin, Özlem, Bedia, Pınar, Gaziantep'te bizi karşılayan ve yalnız bırakmayan, bu hareketi en başından beri desteklediğini öğrendiğim İş İnsanı ve GAİB Başkanı Sn. Fikret Kileç ve Atarail ailesi, yolların fatihi Ali Abi ve daha bir sürü kıymet...
23 Nisan'da dilerim "çok daha iyi şartlarda" görüşmek üzere.
Geçmiş olsun Türkiye'm
Sahadaki gönüllüler;
Havva Tuna, Buket Tuna, Burşem Ege, Gülru Çongar, Yasemin Uluçınar, Emel Şanoğlu, Nimet Yolcu, Ceren Yolcu, Zeynep Özkap, Zeynep Düztaş, Pınar Dursun, Bedia Büyükgebiz, Uzay Peser, Nevin Özdemir Bigaç
Gönüllü Profesyonel Kuaför ekibi;
Derya Şimşek , Hacer Kubat, Ayşegül Altan, Ali Tunca, Mehmet Arslan, Ömer Kalaycıoğlu, İlker Öz, Arzu Acar, Ayşe Şimal Gürdamar, Ahmet Çekirge, Anıl Genç, Yusuf Kimlikçi, Yusuf Sapmaz,Özlem Kurşun, Mehmet Arslan , Melek Kaluç, Sedat Şahin, Güney Demiray, Zelal Özkan, Anıl Genç, Yusuf Kimlikçi, Yusuf Sapmaz, Lidya Yalçın, Selda Demir , Yusuf Toplar, Nazlıcan Toplar
Anlaşılan bu 3 iyilik kadını, kendileri gibileri toplamışlar çevrelerine ki çok hızlı organize oldular. Tamamen gönüllüler, kendi imkan ve sağladıkları fonlarla kısacık sürede; 1000'e yakın hijyen çantası, İstanbul ve afet bölgesinden gönüllü 25 kişilik kuaför ekibi, extra ihtiyaç ve çocuk aktiviteleriyle ince düşünülmüş, afet şartlarına göre olabilecek en planlı halde, bölgeye ulaştırdılar bizi, 7 Mart'ta Hatay Samandağ'a vardık. Ben bu ekipte gönüllü olarak gittim Hatay'a ama mecburen ve "gönülsüzce" döndüm geriye.
Yapılacak çok şey var , Yol çok uzun...
Orada geçirdiğim 3 gün; tarifi zor, iç içe geçmiş duyguların tecrübesiydi. Sanki bir filmin içindeydim, illüzyon gibiydi gerçek. Durumu, sefaleti, çekilen acıları tekrarlamayacağım fakat şu anı konuşacaksak 34. Günde bölgede şartlar hala çok zor!.
Ben iyiyim, sadece kafamda olan biteni anlamlandırma, gördüğümü, dinlediklerimi hazmetme ihtimalim bir süre buğulu. Yine de bir yerden başlamak gerek. Deneyeceğim...
3 Kadın dedim başta, kısa kısa da olsa değinmem gerek o isimlere, ilerleyen zamanda adlarını sıklıkla duyacağımıza da emin olarak...
HemDem Advertising kurucusu Burşem Ege
Yaptığı her işe gönlünü koyan, mesleğine aşık, eski mesai arkadaşım ve dostum. Uykusuz gecelerimden birinde paylaştığı post ile başladı benim tarafımdaki yolculuk. Arayışım güvenilir bir oluşuma dahil olmaktı, o ise zaten çocuk ve sosyal sorumluluk dendiğinde aklıma gelen ilk isimlerden. Çok güzel denk geldi.
Mottosu, mottoları "iyilik tek seferlik olmaz". Sürdürülebilirlik her daim şart.
DevriDaim Sürdürülebilirlik Enstitüsü kurucularından Yasemin Uluçınar
Güler yüzü, enerjisi, organizasyon yeteneği.... Fark ediyorum ki aslında kullandığım tanımlamaların hepsi 3 kadın için de geçerli. Yasemin, afet bölgesinin tecrübelisi, daha önceki seferlerden kurduğu ilişkiler doğru adımları kolaylıkla atmamızı sağladı. Bu sayede 2 günde 9 bölgede her bir destek çantası ve 6 yerde öz bakım hizmeti bizzat depremzedelere ulaştı. Yakın gelecekte büyük planları da var bölgede kadın istihdamı için!
Verda Botanik Emel Şanolsun
Prensipli bir iş kadını. Yetenekli ve vizyoner, hedefler koyarak ilerliyor. Çalışma hayatına başladığından beri, başlarda gizli sonrasında ise bilinen bir iyilik fonu var. Yıllardır kazandığı her paradan mutlaka aktarıyor bu fona. Hal böyle olunca hep bir miktar bütçe hazırda bekliyor. Bu kadının da zekasının gözlerine ve kalbinin yüzüne yansıdığını belirtmek isterim.
Kuaför Ekibi'nin emekleri ayrı yazı konusu. 16 saatlik yolculuk sonrası, 48 saat bir an olsun soluklanmadan, somurtmadan, olmaz demeden çalıştılar. Dönüş yoluna çıkarken o felaket ortamında alkışlarla uğurlandılar. Saçlar kaşlar bahane, onlar Gönüllere dokundular...
Kuaför ekibi(*)
Destekçiler, gönüllüler... işte bu özel kadınların girişimi ile bir araya geldik.
Görevimiz: Afet bölgesindeki kadınların öz bakım ihtiyaçlarının olduğu 1000'e yakın tek tek poşetlenmiş ve içerisinde şu (görselde) ürünlerin olduğu bez poşetlerin her çadıra ya da kadına bizzat elden tek tek dağıtımı, kuaför hizmeti, çocuklar için keyifli aktiviteler düzenlemek, bir sonraki planlama için ihtiyaçları gözlemlemek.
İstikamet: Hatay Samandağ
Günlerce İstoç'tan Eminönü'ne, bez poşetten, cımbızdan Lipstick'e her şeyi birebir pazarlıkla satın alıp paketlediler. Online olarak takip ettiğim şeffaf sürecin son aşamasında fiilen bulunabildim. Mis gibi ofislerini destek merkezine döndürmüşler. Etkilenmemek, umutlanmamak elde değil arı gibi çalışan ve işleyen o sistemin kurucularından.
Kamyon ve otobüs ulaşımı Beşiktaş Belediyesi tarafından sağlandı.
Projeleri çok, bölgeye dair kısa vadede ilk hedefleri 23 Nisan'da, çocukların oyun çadırlarını genişletmek, daha donanımlı, steril ve konforlu hale getirmek. Bu gönüllü ekibi desteklemek ve bilgi almak için hepimize ulaşabilirsiniz.
Gönüllülerin de morale ihtiyacı var!
Bölgeye gitmek isteyen Gönüllülere gözlem notlarım;
-Gideceğiniz yer ve karşılaşacağınız hikayeler tahmin edilenden öte. İlk şart; sağlam bir psikoloji ve dinç bir beden.
-Amaca uygun, güvenilir bir oluşuma dahil olun. Kendinizi konumlandırın, sorumluluk alın.
-İhtiyacı belirleyin, gideceğiniz yer az nüfuslu bile olsa gerekli adedi temin ettiğinizden emin olun.
-Bölgede kimsenin kalbini kırmamak, birlikte aşacağımıza inancımızı hissettirmek, çokça dinlemek en önemlisi.
-Bazı çadırkentlerde çocuklara çılgınca şeker çikolata dağıtılıyor, lütfen onlar için daha sağlıklı ve yaratıcı şeyler düşünün.
-Her konuda yaşanılan travmayı tetikleme ihtimali var mı diye değerlendirme yapın. Örneğin çocuklara Jenga, kule, sirenli oyuncak götürmeyin, telefonunuzun ses tonundan, kazağınızdaki resimden, kullandığınız sözcük bile değerlendirilmesi gereken detaylar.
- Gördüğüm kadarıyla Samandağ'da çadırkentlerde gıda ve su sorunu yoktu ve halk elindekini paylaşmaktan geri durmuyor, Yine de siz kendi beslenmenizi yanınıza alın. Açık bakkal yok denecek kadar az.
- Depremzede kardeşlerimiz çadırda dahi, misafirlerine kahve teklif etmeyi hiç ihmal etmiyorlar. Benim aklıma gelmedi ama siz yanınıza birkaç paket Türk kahvesi alın derim.
-Büyük- organize çadırkentlerin ne kadar destek aldığını öğrenin, daha küçük çadır toplulukları ve hatta bahçelerdeki çadırlarda kalan afetzede vatandaşların da desteğe ihtiyacı var.
-YETERSİZ tuvaletler ve duş alanları, karanlık, toz, toprak, koku... Hijyen kitiniz sırt çantanızda olsun.
-Ani hava değişimleri var, kalacak yer yok ve hava son derece soğuk olabiliyor.
- Artçılar devam ediyor, asla riskli binalara girmeyin, aracınızı park ettiğiniz, yürüdüğünüz yeri kontrol edin.
- Sıklıkla yatan hasta bezi, bebek kıyafeti, iç çamaşırı ve ayakkabı-terlik ihtiyacı var.
-Sinirler gergin ve haklılar. Siyaset konuşmayın, mecbur kalırsanız dinleyin, onaylayın...
-25- 30 gündür orada olan gönüllüler; ki çoğu zaten afetzedeler, üniversite öğrencileri ile Asker ve Polis. Lütfen unutmayın onların da morale ve güler yüze ihtiyacı var. Aynı çadır altında tüm güçlüklere göğüs geriyorlar, farkında olmasalar da kan bağsız akraba olmuşlar çoktan.
Yaşanılan o acıların içerisinde bir kadına bir çocuğa bile tebessüm olabildiysek, 3 günde kocaman bir aile olduğumuz yeni dostlar sayesinde...
Hakkınız ödenmez; Bölge halkından depremzede ve gönüllü Güzellik uzmanı Lidya Hanım, Yasin ve Kadir Kahiloğulları, Kimya Öğrencisi Mustafa Nehir, Afad gönüllüsü Uğur Hocam, Hicran, Kays, Meslektaşım Alican Gümüş, Muhammed Özer, Barış, Pelin Öğretmen, İstanbul ekipten alanda dirsek temasıyla çalıştığım Burşem, Emel, Yasemin, Sedat, Zeynep, Buket, Hava, Nevin, Özlem, Bedia, Pınar, Gaziantep'te bizi karşılayan ve yalnız bırakmayan, bu hareketi en başından beri desteklediğini öğrendiğim İş İnsanı ve GAİB Başkanı Sn. Fikret Kileç ve Atarail ailesi, yolların fatihi Ali Abi ve daha bir sürü kıymet...
23 Nisan'da dilerim "çok daha iyi şartlarda" görüşmek üzere.
Geçmiş olsun Türkiye'm
Sahadaki gönüllüler;
Havva Tuna, Buket Tuna, Burşem Ege, Gülru Çongar, Yasemin Uluçınar, Emel Şanoğlu, Nimet Yolcu, Ceren Yolcu, Zeynep Özkap, Zeynep Düztaş, Pınar Dursun, Bedia Büyükgebiz, Uzay Peser, Nevin Özdemir Bigaç
Gönüllü Profesyonel Kuaför ekibi;
Derya Şimşek , Hacer Kubat, Ayşegül Altan, Ali Tunca, Mehmet Arslan, Ömer Kalaycıoğlu, İlker Öz, Arzu Acar, Ayşe Şimal Gürdamar, Ahmet Çekirge, Anıl Genç, Yusuf Kimlikçi, Yusuf Sapmaz,Özlem Kurşun, Mehmet Arslan , Melek Kaluç, Sedat Şahin, Güney Demiray, Zelal Özkan, Anıl Genç, Yusuf Kimlikçi, Yusuf Sapmaz, Lidya Yalçın, Selda Demir , Yusuf Toplar, Nazlıcan Toplar