• Vaynet.net, Türkçe içerikli genel forum sitesi ve eğlenceli paylaşım sitesi olarak kullanıcılara keyifli ve etkileşim dolu bir forum deneyimi sunuyor. Forum sitemizde merak ettiğiniz sorulara cevap bulabilir ve bildiğiniz konularda da diğer forum üyelerimize yardımcı olabilirsiniz.

    Foruma katılmak için BURAYA TIKLAYIN

31 Mart’ta Türkiye Akdeniz’e doğru kaydı. Haritanın rengi kırmızı değil mavi olmalıydı: Akdeniz Mavisi!

Nurhak

Forum Üyesi
Katılım
11 Eyl 2023
Mesajlar
2,141
Puanları
16
Untitled-design-9.png


Hafta boyunca 31 Mart seçim sonuçlarına birçok açı ve plandan bakıldı. Ben bugün geriye çekilip açılarak, sinema diliyle “zoom out” ederek, büyük resme bakmak ve sormak istiyorum: Aslında ne değişti?

Aslında radikal bir değişim olmadı. Türk toplumu yıllar önce seçtiği seçtiği yönde biraz daha yol aldı. Evet, hedef Akdeniz’di, ileri!

Bu konuyu yıllardır yazıyorum: Türkiye’nin hayat tarzı ya da yaşam biçimi olarak yaptığı sosyo-kültürel seçim “Akdenizlileşme” olarak özetlenebilir. Uzaktan bakınca İslamileşme, muhafazakarlaşma, küreselleşme vb. “pointilist” bir resimdeki fırça darbeleri olarak görülebilir. Türkiye nüfusu hem fiziksel hem de tinsel olarak Akdeniz yönünde kaymakta, uzaktan bakınca mavileşme egemen renk olarak göze çarpmaktadır.

Bu mavileşme tercihi bu kez yerel yönetim seçimleri sonuçlarına yansıdı.

Türkiye nüfusunu yüzde 60’ından fazlasının, yerelde, CHP yönetimi altında yaşayacak olması, CHP’nin seçimden birinci parti olarak çıkmasından daha önemlidir.

Ülke üretiminin yüzde 80’ninin buralardan çıkması bu olguyu daha da anlamlı kılmaktadır.

TÜRKİYE’NİN ÇAĞDAŞLIK SENTEZİ

Bu yönelim, Türklerin Batılılaşma sentezinin de fotoğrafıdır. Türkler fena halde rasyonel Almanya’yı değil, daha gevşek İtalya’yı, duygusal İspanyayı, sefa düşkünü Yunanistan’ı tercih ediyorlar.

İklim olarak, mutfak olarak, insan ilişkileri olarak… Kızgın güneş ve mavi deniz fonu üzerinde kendilerini daha rahat, daha “kendi evinde” hissediyorlar.

Almanya’da sosyal güvenceler daha sağlam olsa da, yaşlılık için, “Ege kıyılarında bir ev” hayalleri kuruyorlar. Kuzey Avrupa’nın gri gökyüzü ve soğuk pragmatizmi onlara kasvetli geliyor.

Kara insanı olan Türkler, denize daha çok seyirlik bir su birikintisi olarak bakagelmişlerdi. Osmanlılarda kıyılar Rum tebanın seçimiydi, çoğu bozkır tarım toprakları ise “rençber ve asker” Türklere düşerdi.

Assos ilginç bir örnektir: Behramkale’nin Anadolu’ya bakan yamaçlarında Türkler, Ege’ye bakan tarafında ise Rumlar yaşarmış.

Ben 1950’li yıllarda küçük bir çocuk olarak Mudanya’da denize giren ilk Bursalılar arasındayım. O zamanın Burgaz ve Trilyesi’nde (İkisi de eski Rum köyleri) ilk sayfiye çadırları kurulmakta, Bursa’nin yerlileri ilk mayolarını giymekteydi.

Mutfak, sebzeden çok hamur ve et ağırlıklıydı: Evde zeytinyağından çok tereyağı kullanılır, çörekler börekleri kovalardı…

Türk evlerinde zeytinyağı kullanımı istatistikleri mutfağımızın Akdenizlileşmesi konusunda çok şey söyleyecektir. Gündelik hayatın diğer alanlarına baktığımızda da bu değişimin kanıtları çoğalacaktır. Şu anda olduğu gibi bayramlarda “memleket” yerine deniz kenarındaki sayfiyelere göç bunun örneklerinden birisidir. Giyim kuşam, eğlence yeri, müzik tercihi başka örneklerdir.

Son seçimin ardından kazanan kimi CHP’li politikacıların zaferi zeybek oynayarak kutlamaları bu değişimin en son uzantısı olarak görülebilir.

Belli ki Türkler Akdeniz’i ve Akdenizli samimiyetini ve muhabbetini seviyor. O giysi içinde kendisini rahat hissediyor.

BATI VE DOĞU ARASINDA

Bu tercihin arkasında siyasal bazı travmaların da bulunduğunu gözden ırak tutamayız. Bunların başında Avrupa Birliği’nin yarım yüzyıldır oynadığı iki yüzlü oyalama ve vazgeçirme politikaları gelir.

Türkiye’nin siyasal olarak Avrupalı olup olmadığı son yüzyılın en sahte tartışmalarından biriydi. 500 yıla yakın bir süreyle Avrupa’da toprak sahibi olan, 20. Yüzyılın başında en büyük iki kenti Avrupa kıtasında bulunan bir siyasal gücün oralı olup olmadığı örtülü bir ırkçılıktan başka bir anlam taşımamalıydı.

Bu iki yüzlü yaklaşımın Türkleri Avrupa’dan soğuttuğuna şüphe yok!

Amerikan hegemonyası altındaki Ortadoğu İslam coğrafyasının “mevali” Türklere yaklaşımı da çok davetkar olmadı. Türkler iki arada bir derede kaldıklarını yoğun bir biçimde farkettiler.

Bu durumu şu sloganla açıklamıştım: Batı’ya gittik almadı, Doğu’ya döndük olmadı!

Bu arada yalnız Akdeniz “Gel, nasıl olursan ol, farketmez!” diyordu.

50 yıldır hayli yol aldık. 31 Mart sonuçları bunun ilanıdır!

YA DEMOKRASİ?

Şunu da belirtmeden geçmeyeyim:

Akdenizlileşmenin, Kuzey Avrupa rasyonalizmi gibi, kesin demokrasi vaadi yoktur. Avrupalı Akdenizliler ehli keyif oldukları için dinsel totalitarizm tuzağına düşmezler, ama duygusal zaafları nedeniyle milliyetçi diktatörlüklerle, sonu kötü biten maceraları çoktur.

Öyle ya da böyle: 31 Mart’in da gösterdiği gibi bizim buralarda heyecan eksik olmaz!

Photo source:

 

Genel Forum

Türkçe Forum Siteleri

İnternette bilgi paylaşımı ve tartışma ortamı arayanlar için forum siteleri uzun yıllardır popüler bir tercih olmuştur. Her yaştan ve ilgi alanından kullanıcıya hitap eden genel forum siteleri, teknoloji, oyun, kültür ve daha pek çok konuda geniş içerik sunmaktadır. Bu platformlar, katılımcıların hem öğrenme hem de eğlenceli vakit geçirme ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

Genel Forum Sitesi

İnternette Türkçe forumlar üzerinden içerik paylaşmak, dil bariyerini ortadan kaldırarak yerel kültüre uygun bir deneyim sunar. Türkçe forum siteleri, kullanıcıların bilgiye kolayca ulaşabileceği, aynı zamanda sosyal ve eğlenceli paylaşımlar yapabileceği platformlar oluşturur. Türkiye'deki internet kullanıcıları için bu forumlar, ilgi çekici konularda derinlemesine sohbetler sunar.

Genel Forum Siteleri

Günlük hayatın stresinden uzaklaşmak isteyenler için eğlenceli forumlar, keyifli bir alternatif sunar. Farklı hobilere ve ilgi alanlarına yönelik içeriklerle dolu olan bu forum paylaşım siteleri, kullanıcılarına samimi bir ortamda vakit geçirme fırsatı sunarken, aynı zamanda yeni insanlarla tanışma imkanı da sağlar. Eğlenceli paylaşımlar ve interaktif etkinliklerle dolu olan bu platformlar, hem öğrenmeyi hem de keyifli vakit geçirmeyi bir arada sunar.

İnternette yeni bir topluluk arayan ya da bilgi alışverişi yapmak isteyenler için genel forum siteleri harika bir başlangıç noktasıdır. Geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eden Türkçe forumlar, herkesin ilgisini çekecek konularla doludur. Siz de bu platformlara katılarak, kendi ilgi alanlarınıza uygun başlıklarda sohbetlere katılabilir ve katkıda bulunabilirsiniz. 

Not : Lütfen Çekim Paylaşım Forumları için sitemizi kullanmayın.