Akşam yazarı Alen Markaryan'ın köşe yazısı
İkincilik mi üçüncülük mü sorularının ve Atiba'nın son maçı haykırışlarının dahilinde ligin son maçına çıkıyoruz... Aslında ligin son maçını "9 Şubat"ta oynamıştık ya, neyse!!!!!!!! 14'te 13 gibi güzel bir seri yakaladık onu devam ettirmek istiyoruz ve bu minvalde Avrupa arenasına çıkmak kulağa hoş geliyor....G.Saray maçına gelenlerin neredeyse hepsinin cezalı olduğu ve stada başka bir 40 bin kişinin geldiği bu son maçta Gedson Fernandes, yıl boyu çalışkanlığının karşılığını attığı golle aldı... Vakti zamanında Ferdinand için bağırdıklarımızı bu arkadaş ve attığı gol için söyleyebiliriz; "Zarif, sağlam, esnek" 1-0...Dakika 13'te bütün sezonun özetini gözler önüne seren bir olay yaşandı... Fernandes'e yapılan hareket yüzbinlerce kere penaltıydı... Ve sezonun özeti olan kısım hakem Ümit Öztürk'ün bu penaltıya devam demesiydi...Biz bu şartlarda top oynadık işte... Yazıklar olsun...Direksiyon başındaki şoförün gaz pedalıyla istediği gibi oynamasını andıran oyun stliyle Beşiktaş hafi f vites yükselterek ikinci golü suskun golcüsü Muleka'yla buldu: 2-0...Golün hemen akabinde O usta şöför ne hikmetse yolda duran bariyerlere çarptı durup dururken, Mert uzaklardan çok kötü bir gol yedi: 2-1.İlk yarıdaki Konya maçında da çok tuhaf gol yemişti Mert, büyü mü ne yapıyorlar çocuğa...İkinci yarı, ilk yarı sonunun kopyasıyla başladı. Yine hatalı bir gol yedi Mert. Sanki dünyadaki bütün büyücüler toplanmış Mert'e çalışıyorlardı!!! 2-2 Sonra yine Rosier/Mert anlaşmazlığından üçüncü golü de yedik...Maç bir anda İstanbul havası gibi döndü... Güneşleniyorken yağmurdan kaçar olduk!!! Tekrar güneş açar mı bakacağız...Orta saha diri ve iş yapar gibi duruyorken birden bire neden düştüğünü biz merak ede duralım Şenol Hoca, Tayfur Bingöl'le Maxim'i oyuna aldı...Aramızda kalsın size bir şey söyleyeyim mi? Çocuk girer girmez gol attı iyi mi... 3-3.Tayfur'daki bu gol şansının yüksek oluşu gözümüzden kaçmıyor, yazın bir kenara...Konya'nın 10 kişi kalmasından sonra balataları boşaltıp Dolmabahçe sahiline doğru vurmaya başladık... Kimimiz duvarlara, kimimiz dizimize vurduk. 2-0'dan ligi ikinci bitirme avantajını bırakıverdik orta yere...3-0'dan 3-3'le başlayan Alanya tuhafl ığı... 2-0'dan 3-3 biten Konya maçına kadar uzandı... Vallahi çok garip...Alen MARKARYAN / Akşam
İkincilik mi üçüncülük mü sorularının ve Atiba'nın son maçı haykırışlarının dahilinde ligin son maçına çıkıyoruz... Aslında ligin son maçını "9 Şubat"ta oynamıştık ya, neyse!!!!!!!! 14'te 13 gibi güzel bir seri yakaladık onu devam ettirmek istiyoruz ve bu minvalde Avrupa arenasına çıkmak kulağa hoş geliyor....G.Saray maçına gelenlerin neredeyse hepsinin cezalı olduğu ve stada başka bir 40 bin kişinin geldiği bu son maçta Gedson Fernandes, yıl boyu çalışkanlığının karşılığını attığı golle aldı... Vakti zamanında Ferdinand için bağırdıklarımızı bu arkadaş ve attığı gol için söyleyebiliriz; "Zarif, sağlam, esnek" 1-0...Dakika 13'te bütün sezonun özetini gözler önüne seren bir olay yaşandı... Fernandes'e yapılan hareket yüzbinlerce kere penaltıydı... Ve sezonun özeti olan kısım hakem Ümit Öztürk'ün bu penaltıya devam demesiydi...Biz bu şartlarda top oynadık işte... Yazıklar olsun...Direksiyon başındaki şoförün gaz pedalıyla istediği gibi oynamasını andıran oyun stliyle Beşiktaş hafi f vites yükselterek ikinci golü suskun golcüsü Muleka'yla buldu: 2-0...Golün hemen akabinde O usta şöför ne hikmetse yolda duran bariyerlere çarptı durup dururken, Mert uzaklardan çok kötü bir gol yedi: 2-1.İlk yarıdaki Konya maçında da çok tuhaf gol yemişti Mert, büyü mü ne yapıyorlar çocuğa...İkinci yarı, ilk yarı sonunun kopyasıyla başladı. Yine hatalı bir gol yedi Mert. Sanki dünyadaki bütün büyücüler toplanmış Mert'e çalışıyorlardı!!! 2-2 Sonra yine Rosier/Mert anlaşmazlığından üçüncü golü de yedik...Maç bir anda İstanbul havası gibi döndü... Güneşleniyorken yağmurdan kaçar olduk!!! Tekrar güneş açar mı bakacağız...Orta saha diri ve iş yapar gibi duruyorken birden bire neden düştüğünü biz merak ede duralım Şenol Hoca, Tayfur Bingöl'le Maxim'i oyuna aldı...Aramızda kalsın size bir şey söyleyeyim mi? Çocuk girer girmez gol attı iyi mi... 3-3.Tayfur'daki bu gol şansının yüksek oluşu gözümüzden kaçmıyor, yazın bir kenara...Konya'nın 10 kişi kalmasından sonra balataları boşaltıp Dolmabahçe sahiline doğru vurmaya başladık... Kimimiz duvarlara, kimimiz dizimize vurduk. 2-0'dan ligi ikinci bitirme avantajını bırakıverdik orta yere...3-0'dan 3-3'le başlayan Alanya tuhafl ığı... 2-0'dan 3-3 biten Konya maçına kadar uzandı... Vallahi çok garip...Alen MARKARYAN / Akşam