Abidin Cevher Özden
Banker Kastelli namıyla anılan Abidin Cevher Özden, 1933 yılında Trabzon'un Sürmene ilçesine bağlı Kastel beldesinde doğdu. Ticaret Lisesi'ni bitirdi. Banker Kastelli'yi kurdu ve borsa bankerliğine başladı. 1983'te tüm mal varlığına el konuldu. Evli ve 4 çocuk babasıydı.
"Banker Kastelli" olarak tanınan Sürmeneli işadamı Abidin Cevher Özden, Türkiye'ye bankerliği ilk getiren kişi olarak biliniyor.
Türkiye'de 1980'li yıllarda çok sayıda insanın parasının battığı banker faciası "Banker Kastelli olayı" olarak hafızalarda yer alıyor.
Özden, 1982 yılına kadar 550 bin kişiden 2.5 milyar dolar topladı. Vatandaşlardan milyarlarca dolar topladığı iddia edilen Özden, vatandaşların vadesi gelen ana para ve borçlarını "durgunluk" ve "kriz" nedeniyle ödeyemeyince yurtdışına kaçmıştı.
Özden, 1982yılında yurtdışında yakalandıktan sonra Türkiye'ye getirilerek tutuklanmıştı. Davası uzun yıllar süren Özden, suçsuz bulunmuştu.
Abidin Cevher Özden, parasını almak için Şubat 2001'de geldiği Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen Ulusal Bank'ın Maslak'taki Merkez Şubesi'nin girişinde de "Yıkarım burayı" diye söylenmişti.
Özden, Balkaner Grubu mallarının Ocak 2005'deki satışında da olay çıkartmıştı. TMSF'nin Esentepe'deki merkez binasında gerçekleştirilen açık artırma öncesinde salona gelen Özden, satışa çıkartılan mücevherlerin toplam değerinin 10 milyon dolar olduğunu ancak bu değerin çok altında fiyat biçildiğini iddia etmişti.
Özden'in, yetkililer tarafından bina dışına çıkarılmasının ardından satış yapılmıştı. İntihar girişimi iddialarını reddetmişti.
Abidin Cevher Özden, 16 Temmuz 2007 tarihinde Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı'nda havaya ateş açtığı gerekçesiyle gözaltına alınmış, savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılmıştı.
Özden, o tarihte adliyeden ayrılırken basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, intihar girişiminde bulunduğu yönündeki söylentilerin doğru olmadığını belirterek, "1982 yılında ölen oğlum Hakan Özden'in mezarını ziyarete gidiyordum. Moralim bozulduğu için tabancamla 11 el havaya ateş açtım" demişti.
Özden, İstanbul 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Kürşat Yılmaz ile işadamı Korkmaz Yiğit, türkücü İbrahim Tatlıses ve manken Tuğba Özay'ın da aralarında bulunduğu 47 sanıklı dava kapsamında tutuksuz olarak yargılanıyordu.
Bu dava kapsamında 2007 yılının Aralık ayında verilen mütalaada, Özden'in "suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak", "yağma" ve "yağmaya yardım etmek" suçlamalarına ilişkin 16,5 yıldan 37,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Yaşamına son verdi
Abidin Cevher Özden, nam-ı diğer Banker Kastelli, 2 Haziran 2008 günü sabahı her zamanki gibi İstanbul Kadıköy’deki ofisine gitti. Öğlen saatlerinde üçüncü kattaki odasına geçip gelen misafirlerini ağırlayan Özden, misafirlerini yolcu ettikten sonra kendisine ait Smith Wesson 657 marka tabancayı ağzına dayayarak ateşledi. Silah sesi üzerine odaya koşan koruma ve şoför, Özden’in cesediyle karşılaştı.
Ofiste araştırma yapan polis, Özden tarafından savcılık makamına, kızına, Demirören Şirketler Grubu’na, hizmetçisine verilmek üzere bırakılmış dört adet mektup buldu. Özden’in ayrıca intihar etmeden birkaç gün önce avukatı Tufan Atlı’ya bir mektup gönderdiği iddia edildi.
Mektupların birinde; "Haksız yere suçlandım. Basın ve medya üzerime geldi. Bugüne kadar işlerim ters gitti. Niyetim kimseyi aldatmak değildi. Bu yüzden ailemle aram bozuldu. Ölümümden kimse sorumlu değildir" yazdığı öne sürüldü.
Banker Kastelli namıyla anılan Abidin Cevher Özden, 1933 yılında Trabzon'un Sürmene ilçesine bağlı Kastel beldesinde doğdu. Ticaret Lisesi'ni bitirdi. Banker Kastelli'yi kurdu ve borsa bankerliğine başladı. 1983'te tüm mal varlığına el konuldu. Evli ve 4 çocuk babasıydı.
"Banker Kastelli" olarak tanınan Sürmeneli işadamı Abidin Cevher Özden, Türkiye'ye bankerliği ilk getiren kişi olarak biliniyor.
Türkiye'de 1980'li yıllarda çok sayıda insanın parasının battığı banker faciası "Banker Kastelli olayı" olarak hafızalarda yer alıyor.
Özden, 1982 yılına kadar 550 bin kişiden 2.5 milyar dolar topladı. Vatandaşlardan milyarlarca dolar topladığı iddia edilen Özden, vatandaşların vadesi gelen ana para ve borçlarını "durgunluk" ve "kriz" nedeniyle ödeyemeyince yurtdışına kaçmıştı.
Özden, 1982yılında yurtdışında yakalandıktan sonra Türkiye'ye getirilerek tutuklanmıştı. Davası uzun yıllar süren Özden, suçsuz bulunmuştu.
Abidin Cevher Özden, parasını almak için Şubat 2001'de geldiği Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen Ulusal Bank'ın Maslak'taki Merkez Şubesi'nin girişinde de "Yıkarım burayı" diye söylenmişti.
Özden, Balkaner Grubu mallarının Ocak 2005'deki satışında da olay çıkartmıştı. TMSF'nin Esentepe'deki merkez binasında gerçekleştirilen açık artırma öncesinde salona gelen Özden, satışa çıkartılan mücevherlerin toplam değerinin 10 milyon dolar olduğunu ancak bu değerin çok altında fiyat biçildiğini iddia etmişti.
Özden'in, yetkililer tarafından bina dışına çıkarılmasının ardından satış yapılmıştı. İntihar girişimi iddialarını reddetmişti.
Abidin Cevher Özden, 16 Temmuz 2007 tarihinde Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı'nda havaya ateş açtığı gerekçesiyle gözaltına alınmış, savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılmıştı.
Özden, o tarihte adliyeden ayrılırken basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, intihar girişiminde bulunduğu yönündeki söylentilerin doğru olmadığını belirterek, "1982 yılında ölen oğlum Hakan Özden'in mezarını ziyarete gidiyordum. Moralim bozulduğu için tabancamla 11 el havaya ateş açtım" demişti.
Özden, İstanbul 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Kürşat Yılmaz ile işadamı Korkmaz Yiğit, türkücü İbrahim Tatlıses ve manken Tuğba Özay'ın da aralarında bulunduğu 47 sanıklı dava kapsamında tutuksuz olarak yargılanıyordu.
Bu dava kapsamında 2007 yılının Aralık ayında verilen mütalaada, Özden'in "suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak", "yağma" ve "yağmaya yardım etmek" suçlamalarına ilişkin 16,5 yıldan 37,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Yaşamına son verdi
Abidin Cevher Özden, nam-ı diğer Banker Kastelli, 2 Haziran 2008 günü sabahı her zamanki gibi İstanbul Kadıköy’deki ofisine gitti. Öğlen saatlerinde üçüncü kattaki odasına geçip gelen misafirlerini ağırlayan Özden, misafirlerini yolcu ettikten sonra kendisine ait Smith Wesson 657 marka tabancayı ağzına dayayarak ateşledi. Silah sesi üzerine odaya koşan koruma ve şoför, Özden’in cesediyle karşılaştı.
Ofiste araştırma yapan polis, Özden tarafından savcılık makamına, kızına, Demirören Şirketler Grubu’na, hizmetçisine verilmek üzere bırakılmış dört adet mektup buldu. Özden’in ayrıca intihar etmeden birkaç gün önce avukatı Tufan Atlı’ya bir mektup gönderdiği iddia edildi.
Mektupların birinde; "Haksız yere suçlandım. Basın ve medya üzerime geldi. Bugüne kadar işlerim ters gitti. Niyetim kimseyi aldatmak değildi. Bu yüzden ailemle aram bozuldu. Ölümümden kimse sorumlu değildir" yazdığı öne sürüldü.